Selam! Buradaki birkaç mektubu okudum ve çoğu kişiyle dertlerimiz aynıymış. Hepsiyle bir araya gelip sarılmayı çok isterdim…
Benim hikayem biraz uzun, ve henüz sonu yok. Bir umut okuyan olur diye buraya yazıyorum, biraz da içimi dökmek istedim.
Ben 19 yaşında bir bireyim. Dört ay sonra 20 yaşına gireceğim. Ailem aşırı muhafazakar, baskıcı bir aile. 11 yaşında zorla kapandım.
Ortaokula gidecektim. Yaşadığım şehirde sınavla alan bir devlet okulu vardı ama imam-hatip, sınavda başarılı olman gerekiyordu. Ben de sınavı geçtim ve imam-hatip’e girmeye hak kazandım. İmam-hatip’e gideceğim ilk gün ailem bana başörtüsü taktırdı, asla fikrimi ve isteğimi sormadılar.
Küçük olduğum için pek fazla idrak edemedim bu durumu. Aradan birkaç yıl geçti ve ben artık başörtüsünün içinde kendimi çok kötü hissediyordum. O zamanlar artık yedinci sınıfa falan gelmiştim, kapandığım zaman beşinci sınıfa yeni başlıyordum. Aileme söylemeye cesaretim olmadı çünkü ailemin ne kadar baskıcı olduğunu biliyordum, başıma gelecekleri de biliyordum. O yüzden söylememeye karar verdim.
2019 yılıydı, sekizinci sınıfı bitirmiştim, yaz tatiliydi. Ailem beni hafızlık kursuna gönderdi, lise okumamı istemiyorlardı zaten. Liseyi açıktan okudum. O zamanlar hayalim lise okumak, ama iki yıl boyunca hafızlık okudum. Kabus gibiydi! Her günüm bir önceki günden daha beterdi ama bir şekilde hafız olmadan 2021 yılında bıraktım. Ailemden, akrabalarımdan kısacası tüm çevremden psikolojik şiddet ve baskıya uğradım.
2021 yılında annemin telefonundan bir arkadaşımla mesajlaşıyordum. O zamanlar telefonum yoktu. Arkadaşım açılma ile ilgili bir şey söyledi, ben de “Daha açılamadım.” dedim. Mesajları bilerek silmedim çünkü artık canıma tak etmişti. O gün evde misafir vardı ve annem bir şekilde o mesajı görmüş. Gelip bağırdı çağırdı bana, bir misafiri kastederek “Hadi o zaman çık onun karşısına saçın açık bir şekilde.” dedi. Ses tonu: “Hadi yiyorsa çık, bak gör başına gelecekleri!” gibiydi. O yüzden cesaret edemedim.
Sonrasında bu konu kapandı ve gitti. Gittiğim bir dernek vardı, Görme Engelliler Derneği, olay yaşandıktan birkaç hafta sonra oraya gittim ve derneğin o zamanki psikoloğuna anlattım yaşadıklarımı. İntihar etmek istediğimi söyledim. Benden sonra hemen ailemi aramışlar. Geldiğimde annem her zamanki gibi bana bağırdı, çağırdı ve babamın kalp stenti olduğu için beni babamla tehdit etti. Aile bağları çok güçlü bir insan değilimdir ama kimsenin benim yüzümden ölmesini istemem. “Baban senin yüzünden kalp krizi geçirecek, stres yapacak. Sen babanı mı öldüreceksin? gibi bir kelime kullandı. Cesaret edemedim, yine açılamadım.
Hala kapalıyım. Tesettürden veya İslam’dan nefret etmiyorum ama artık başörtüsü içerisinde kendimi bunalmış hissediyorum. Zaten ekonomik bağımsızlığım yoktu, hala yok, görme engelli de olduğum için ve şu an daha henüz bağımsız eğitimim olmadığı için çıkıp gidemiyorum hiçbir yere. Hoş gitsem nereye gideceğim zaten ülkede adalet yok, nereye sığınacağım, kime güveneceğim. Sıkıştım kaldım bu döngünün içinde.
Ayriyeten ailem beni hiçbir şekilde desteklemiyor. Fikirlerime asla saygı duymuyor. Eşcinselim mesela, söylesem beni öldürürler bundan eminim. Kız arkadaşımla iki hafta önce ayrıldık, yarın iki hafta olacak.
Kendimi çok kötü hissediyorum, bir yandan da bunu toparlamaya çalışıyorum. Terk edilmedim ama defalarca tüketildim, gücüm kalmadığı için ayrıldım ve bu benim ilk ilişkimdi. Çevremdeki çoğu kişi bilmediği için oturup dert de anlatamıyorum, hoş artık anlatacak takatim bile kalmadı, o kadar tüketildim yani. Bir yandan da bunu toparlamaya çalışıyorum.
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. Umarım hepimiz bir gün, kimseye hesap vermeden sadece kendimizce var olabiliriz. Hepinizi seviyorum.