Henüz 10 yaşındayken kapanmamla başladı

Merhaba, benim hikayem Kur’an kursundan özenip takdir edilmek için 6. sınıfın ilk gününde henüz 10 yaşındayken kapanmamla başladı. Etraftaki herkes “Aferin”lere boğdu beni ve bu çok hoşuma gidiyordu. O zamanlar dış görünüşünü zerre takmayan biriydim ve kapalı olmak benim için zor değildi.

Benim yaşıma uygun tesettür giysileri bulmak çok zordu, bu yüzden yavaşça annem gibi takmaya başlamıştım. Görenler beni annemin kardeşi zannediyorlardı ve kızı olduğuma inanmıyorlardı. Büyümeye başladıkça görünüşümü umursamaya başladım. Lisenin ilk yılı benim için pandemiydi. 10. sınıfa başlayınca pandeminin de verdiği hasardan dolayı sudan çıkmış balığa döndüm. Kendimi çok çirkin hissediyordum ve kimseyle konuşmuyordum.

Sırf görünmeyeyim diye acıksam bile kantine gitmiyordum. Kötü bir psikolojideydim o sıralar, kuzenimle takip ettiğimiz bir kız vardı ve açılmıştı. Bu konuyu konuşurken ikimizin de açılmak istediğini fark ettik. Birbirimizden destek alıp annemize söylemeye karar verdik.

Anneme söylediğimde bir anda yattığı yerden hızla kalktı ve “Ne?” dedi. Benden bunu duymak onu şaşırttı çünkü kendi isteğimle kapalıydım ve rahatsız olduğumu hiç yansıtmıyordum. “Asla olmaz.” dedi, “Dinimizin emri.” dedi. “Tamam.” dedim ama hala aynı durumdaydım.

Aradan 1.5 yıl falan geçti, bu arada da bir kaç konuşma girişimim oldu ama hiçbiri işe yaramadı. Sonra tesettür yüzünden canımın sıkkın olduğu bir akşam anneme bu konuyla alakalı “Bana karışamazsın, istersem açılırım.” diyerek kafa tuttum, dedim. Bunu duyan babam bir anda üzerime yürüdü, “Nasıl böyle konuşursun, nankör köpek.” falan dedi. Ben ellerimi kafama sarmış ağlıyordum, annem babamı durdurmaya çalışıyordu.

O olaydan sonra babam kendini affettirmek için beni alışverişe falan çıkardı ama ben bir türlü babama eskisi gibi davranamadım. Onun boynuna atlayan kızı gitmiş, yerine dokunmaktan çekinen kızı gelmişti. Bu durum neredeyse 4 ay sürdü ve ben babama yaklaşmadım, ama istesem de yaklaşamıyordum. Çok kırılmıştım ve kırıldığım durum hala öylece duruyordu. Hala kapalıydım, hala mutsuzum. Sonra bir gün babamın sabrı kalmadı ve oturduk, annem ben babam konuştuk.

Ben küsmeyi beceremeyen bir insanım ve en büyük küslüğüm 1 haftadır, babam 4 ayda bunun benim için ne kadar önemli olduğunu fark etmiş olmalı ki bir akşam konuşurken “Üniversiteye giderken sana karışmayacağız, bu sene sınav senen, kafanı bunlarla yorma.” dedi. Ben nasıl sevindim anlatamam, çok rahatlamıştım. Sınava son 1 aya kadar bu konu hakkında hiç konuşmadım, derslerime yoğunlaştım.

Sonunda aydınlığın olduğunu bildiğim bir yoldayken zorlansam da “Dayan.” dedim, mutsuz takmadım. Sınava son 1 ay kalmışken anneme ufaktan çıtlattım bu konuyu ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğradım. Annem hala açılamayacağımı söylüyordu. Sınavıma az bir zaman kaldığı için üzerine pek düşmedim. Kabul etmekte zorlanıyor diye onu da anlamaya çalıştım.

Sınava girdim, çıktım. Üzerinden 1 ay geçti. Ben artık tesettürle dışarı bile çıkamamaya başladım. Başıma çıkmam gerekiyorsa kapüşonlu geçiriyordum. Ailemle konuştum ve şimdi “Biz öyle bir şey demedik.” diyorlar. Öyle bir kahroluyorum ki… Kandırılmanın ve umutlandırılmanın verdiği acıyı yaşıyorum. Ama artık korkmadan “Sen izin vermesen bile üniversitede açılacağım.” diyorum.

Onları üzmeyeyim diye kendimi daha ne kadar üzeceğim? Lütfen elinizde imkan varsa benim gibi korkak olmayın. Ben yaşlarındayken açılabilme cesareti gösteremiyorum, elinizde bu ufak bir imkan bile varsa bağırın, sesinizi duysunlar. Öyle bir duysunlar ki üzerini kapatamasınlar. Onlar için başörtüsünü sevmeye sakın çalışmayın, bu işe yaramayacak ve kısır bir döngü içine gireceksiniz. Heh, diyeceksiniz, “Çok da kötü değil, seviyorum aslında.” Ama benliğiniz bir süre sonra daha güçlü fışkıracak. Dert ortaklarım, bir gün hepimiz başaracağız, buna yürekten inanın. Yakın veya uzak bilemem ama bir gün mutlaka… O gün görüşmek üzere, dert ortaklarım…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir