Merhaba, ben 24 yaşında bir kadınım. Üniversiteden geçen yıl mezun oldum. Benim de lise ve üniversite yıllarım buradaki birçok kişiyle benzer şekilde geçti. Üniversite için başka şehre gitmem yasaktı, akşamları dışarı çıkamıyordum, istediğim giysileri giyemiyordum, arkadaşlarımda yatıya kalmam yasaktı ve son zamanlarda da evlilik konusunu gündeme getirmeye başladılar.
Üniversite hayatım arkadaşlarımın sahip oldukları ve benim sahip olmak için can attığım özgürlükleri izleyerek geçti. Uzun süre onları kıskandım. Sahip oldukları özgürlüklerin değerini bilmemelerine öfkelendim. Bir karar alırken fikrini umursadığın tek kişinin kendin olması düşüncesini kıskandım. Sıcak yaz günlerinde evden şort giyerek çıkabilmelerini, akşam canları isterse şehirde özgürce dolaşabilmelerini, arkadaşlarında yatıya gidebilmelerini, dövme yaptırabilmelerini kıskandım.
O kadar çok istedim ki bunlara sahip olabilmeyi. İşin en zorlayıcı kısmı da günün sonunda kendimi suçladım hep. Tamam, bu ailede doğmak benim suçum değildi belki ama eğer biraz daha güçlü olabilseydim, hakkımı savunabilseydim, sesimi çıkarabilseydim belki bazı şeyler daha farklı olabilirdi.
Kendimi yeterince iyi mücadele edememiş gibi hissettim hep. Arkadaşlarımla bu konuları konuşmaya da çekindim çoğunlukla. “Başka şehre git.” deyip durdular genelde. O kadar kolay sanki. Ya da belki de gerçekten kolay ama ben korkağım, bilmiyorum. Mücadeleye devam ediyorum ve buradaki bütün kız kardeşlerimle o kadar gurur duyuyorum ki.
Hepimiz çayırlarda özgürce koşmayı o kadar hak ediyoruz ki. İçimizden geldiği gibi dans etmeyi, kahkaha atmayı, kendimizi keşfetmeyi. Bir şeyler yapmaya çalışıyorum, bazı planlarım var. Başarılı olur muyum bilmem ama umudum var. Size verebilecek bilge bir tavsiyem yok maalesef. Sadece asla yalnız olmadığınızı ve hiçbirini hak etmediğinizi söyleyebilirim. Sıcak yaz günlerinde hepimiz özgürce dolaşacağız, dayanışmayla.