Buraya üçüncü yazışım olacak. Başka yapabildiğim bir şey de yok zaten, ben bu hayattan kurtulmak istiyorum ama bir türlü olmuyor. Sanki ömrümün sonuna kadar hep bu hayatı yaşayacakmış gibi hissediyorum, kurtulamıyorum. Geçenlerde bir öğretmenimden kalabileceğim bir yurt bulması için yardım istemiştim. On ikiye geçtiğimde yurtta kalacaktım, yani böyle düşünüyordum ama yakınlarda bir yurt bulunamadı. Ben bu ihtimalin olacağını nedense düşünmemiştim. Bulunacağından emindim, ama sonra yapacak bir şey yok sanırım, bir yıl daha katlanacağım diye düşündüm başta.
Ama daha çok düşününce bir şeyin farkına varıyorum; ben şu ana kadar hiç çok istediğim bir hedefimi gerçekleştiremedim. Sanki ne kadar çok istersem, o kadar kazanma ihtimalim düşüyor. Geleceği de düşündüğümde ben evimden ayrılmayı istiyorum ama hiç olmayacak böyle bir şey. Hep bu hayata mahkum kalacağım gibi geliyor. İyimser düşünemiyorum, iyimser düşünebilmem için bir olanak yok. Her gün daha da kötü bir hale geliyor hayatım ve tek sebebi ailem. Düşünüyorum, onlar olmasaydı nasıl olurdu? Ne kaybederdim ki? Hiçbir şey.
Ailemden bana en iyi davrananlar annemle ablam, ama onları bile düşününce iyiliğinden çok zararının dokunduğunu görüyorum. Ama onlara diğerlerinden daha yakınım, o kadar. Babam hayatım boyunca sevgisini bana doğru düzgün göstermedi; olduğunu düşünmüyorum da zaten. Bir kere bile gidip de bana kıyafet almamıştır, bir kere bile gelip “Bir ihtiyacın var mı?” diye sormamıştır.
Bir kere bile sevdiğini söylememiştir bana, okullar kapanmadan önce haftalık sadece elli lira veriyordu; onu verirken bile istemeye istemeye veriyordu. Günlük on lira, hafta sonlarını saymıyordu, yani tatil günleri paraya ihtiyacım olmadığını varsayıyor normalde her gün on veriyordu. Ama sonra haftanın başında elli verip başından savmaya başladı.
Onu bile vermiyordu bazen, hep akrabalara yedirirdi. Artık yedirmiyor çünkü kendine bir o***pu bulmuş, kendine kendi gibi birini bulmuş, annemi aldatıyor. Bana başörtü takmadığım için önüne oturtup s*kik s*kik nasihatlerini veren babam dört çocuklu evli bir o***puyla gönül eğlendiriyor. O***pu diyorum çünkü gerçekten o***pu ve benim dindar ve namusunu düşünen babam bir o***puyla ilişki yaşıyor. Cinsel ilişkiye girdiler mi bilmem ama konuşmaları bile zina zaten.
Benim ablamın bir erkekle konuşma ihtimali bir keresinde onu delirtmişti, annemi sırf kıskandığı için büyük bir olay çıkarmış ben daha doğmadan. Olay da şu: Kendi kardeşi bizim evimizde kalmış ve uygunsuz bir şekilde tek başına bir odada yatarken babam görmüş ve annemin de görmüş olma ihtimalinden dolayı çıldırmış. Ben kendimi çok tutuyorum babama beddua etmemek için ve ben aldatma olayını öğrenmeden önce babamı seviyordum, hatta bir keresinde sadece babam sigara içiyor diye erkenden hastalanıp ölmesi ihtimalini düşünüp ağlamıştım. Ben normalde kolay kolay ağlayan bir insan değilim ve bunu bir anda aklıma getirip korkmuştum, kalbim sıkışmıştı resmen.
Hak etmediği bir sevgi beslemişim ona. Bu olayı ilk öğrendiğimizde abim ve ablam akşam işten geldiğinde konuşmaya çalıştı onunla ama yanımıza gelmeye tenezzül etmemişti. Hepimiz salondaydık, o da odasında o***pusuyla mesajlaşıyordu.
Ablamlar yüksek sesle konuşarak yaptığı rezilliği söylüyordu, sonra babam birden salona geldi ve anneme dedi ki “Sen bana hiç karılık yapmadın.” Ben o an sinirden kalkıp onu öldürmek istiyordum, gücüm yetseydi onu orada öldürebileceğimi bilsem belki de yapardım bunu. Ben annemin gençlik fotoğraflarına baktığımda içim sızlıyor, geldiği hali görünce onun yerine pişmanlık duyuyorum; bu hayatı yaşayıp bu hale geldiği için…
Babamla evlenmeseydi böyle olmayacaktı. On altı yaşında evlenmiş ve o yaşlardayken de başı kapalıymış ve nişan fotoğrafı için götürmüşler onu, ve fotoğrafta saçını açması gerektiğini falan zannediyormuş. O yüzden başörtüsünü çıkarıp öyle fotoğraf çekilmiş. Anneme “Neden orada başını açtın?” diye soran babam şu an bir o***puyla gönül eğlendiriyor.
Bana arada anlatılanlardan biliyorum; annemi ilk gördüğünde on altı yaşında annemi beğendiğini, evlenmek istediğini söylemiş. Başka bir gün yakın zamanda annem en küçük kardeşime hamileyken karnı büyümüşken zorla cinsel ilişkiye girmek istemiş, annem kabul etmeyince onu boğmaya çalışmış. O gün annemi öldürebilirmiş, sırf cinsel ilişkiye giremediği için.
Ve düşündüğümde şunu fark etmiştim; benim annem on altı yaşındayken aslında çok saftı ve cinsel ilişkiye dair belki de hiçbir şey bilmiyordu ve annemin ilk hamileliği on yedi yaşında olmuş. Şu an babam hakkında hiçbir iyi şey düşünmüyorum.
Artık bana göre o p*dofili sapığın teki. Ben anneme gidip “Babam sana t**avüz etti mi, seni cinsel ilişkiye zorladı mı?” diye sorduğumda utanıp susturdu beni, terbiyesizce bir şey söylemişim gibi. Ve annemin bunun gibi daha çok düşüncesi var. Bana bir keresinde demişti ki; “Eğer sen t**avüze uğrarsan seni evlendirmek zorunda kalırız.”
İşte bu yüzden anneme de çok sinirliyim. Bazen çok sinirleniyorum ve yaşadıklarını hak ettiğini düşünüyorum. Engel olamıyorum böyle düşünmeye, beni çıldırtıyorlar.
Ben bu evde çıldırıyorum, artık sinir hastası olacağım. Ablam da aynı, herkes aynı. Ablamla bir keresinde tartışmıştık, ben kadına şiddete dair haberleri ilk görmeye başladığımda çok etkileniyordum, erkeklerden nefret ediyordum.
İşte o zamanlardı… Kadının tesettürü hakkında tartışıyorduk, ablama göre kadınlar kendini çok açıyorlar, erkekleri tahrik ediyor. Erkekler nefislerine kolay kolay engel olamaz, falan. Bana o tartışmada kendi düşüncelerini anlatırken belli etmesem de çok sinirlenmiştim, hatta uzun bir süre gözüme iğrenç bir insan olarak gelmişti. Öyle düşünmesini öğrenmek beni çok kötü etkilemişti.
Ben ailemdekilerin düşünce yapısına dair her bir şey öğrendiğimde, nasıl desem, daha çok hayal kırıklığı mı, daha çok mu umudumu yitiriyordum bilmiyorum ama her seferinde daha çok onlardan uzaklaşıyor gibiydim. Şu an artık ailemden kimse bana samimi gelmiyor, gelecekte kendimi iyi bir şekilde hayal ettiğimde hiç onlar yanımda olmuyor. Bunu kendileri yaptı, sadece şu anlattıklarım yüzünden olmadı. Anlatmadığım çok fazla şey var, ben çok fazla tahammül ettim onlara.