13 yaşında, Hollanda’da doğup büyümüş bir çocuk idim. Ailem ‘Bu kız Hollanda kültürüne fazla adapte oldu, din iman bilmeyecek, unutacak’ diyerek beni Ankara’da yatılı okula gönderdi. Orta 3 ve liseyi Türkiye’de, Nakşibendi’nin yurdunda kalarak okudum. Etrafım güya dindar insan ile doluydu. Arkadaşlarım, öğretmenlerim örtülüydü; sadece ben açıktım. Kimse beni zorlamadı ama o ortamda kala kala 14 yaşımda kendi isteğimle kapandım. O yaşta nasıl bir irade olabilirse artık, siz düşünün. Babam beni örtülü gördüğünde mutluluktan ağladı.
Yıllar geçti, Hollanda’ya döndüm, eğitim fakültesini tamamladım, evlendim, bir çocuğum oldu. Görünürde mutluydum, her şey yolundaydı fakat gün geçtikçe başımdaki örtüden soğumaya başladım. Beni boğuyordu, kendimi aşağılanmış hissediyordum. Gözlerimi kapadığım, görmezden duymazdan geldiğim içimdeki sesi inkâr edemezdim artık, örtüden kurtulmaya karar verdim.
Kimse sorun çıkarmadı başımı açtığımda, fakat eşim ile aramızda soğukluk başlamıştı. Başörtüsünü çıkarmam ile sanki beynim de açılmıştı, yıllarca yaşayamadığım şeyleri yapmak istedim. Birçok ergen için normal olan şeyleri yapamamıştım, hâlbuki sağlıklı bir gelişim için gerekliydi çocuk gibi davranmak. Bense 14’ümde örtülere bürünmüş, kendimi dış dünyaya kapamıştım.
Yıllar geçti, eşimden ayrıldım, oğlum ile kendi hayatımı kurdum, ergenliğimde yapamadıklarımı yaptım. Özgürlük öyle derin işlemiş ki içime, hâlâ kimsenin bana karışmasına izin vermiyorum. Oğlum şimdi 12 yaşında, bense 39. Onun her şekilde serbest yetişmesine izin veriyorum; kız-erkek ayırımının olmadığını öğretiyor, bağnaz ve yobaz fikirlerden uzak tutuyorum. Topluma, kadınlara bir armağan oğlumu bu şekilde yetiştirmem.
Geleceğin anneleri, okuyun, diplomanız olsun, erkek egemenliği altında yaşamayın, örtüleriniz erkekler için bizleri sindirme makinesi, kanmayın! Çocuklarınızı kadınları sevecek şekilde yetiştirin ki son bulsun bu baskılar, bu yobaz düzen. Başarabiliriz, başarabilirsiniz! Saçlarınızı rüzgârlarla dalgalandırmanız dileğiyle, sevgiyle kalın.
(Görsel: Alexandra Dvornikova)
“Özgürlük öyle derin işlemiş ki içime, hâlâ kimsenin bana karışmasına izin vermiyorum.” için 3 yanıt
Bravo seni tebrik ederim çok mutlu oldum senin adına esin insan olsaymış zaten basın açık diye seni birakmazdi hayatta çok mutlu ve başarılı olman dilegiyle darısı başıma açılma konusunda
Tebrikler.
Özgür olmak ve anı yaşamak için hiçbir zaman geç kalınmadığını kanıtlayan bir mektup. Kutlarım sizi.