Bir burukluk vardı içimde. Sebebi inanmadığım bir dinin örtüsünü mecburen kullanmamdı.

Merhaba. Ben 18 yaşında bir genç kızım. Gençliğimi yaşayamadım. Bu halimi hiç sevmiyorum ve bu halimle de kimsenin benden hoşlanmasına izin vermiyorum.

Bana yapılan kapanma baskısı henüz 4. sınıfa dahi gitmiyor iken aşırı muhafazakâr dayımın bana “Üstündeki pantolonun parasını sana vereyim, sen de pantolon giyme.” demesiyle başladı. İlk o zaman baskıyı hissettim. İğrençti. Annem babam bana o sıralar baskı yapmıyorlardı pek. O dayım bize geldiği zaman, hep saklanırdım. Ailem artık 7. sınıfa falan geldiğimde bana hiç pantolon almıyorlardı. Annemden gizli almıştı ablam ve ben de onu gizli şekilde giyiyordum. Çantama atıyordum arka sokakta eteğin altından giyip, eteği çıkarırdım pantolonla giderdim okula. Bu baskıyı annem yapardı bana. Babam o sıralar burada değildi. Yurt dışında inşaatlarda çalışırdı.

Sonra 8. sınıfa geldiğimde evde eşarp takardım Okulda takmazdım, ailem biliyordu bu kez, eşarbı okulda takmamama karışmazlardı. Bir gün abim “Artık kapanman gerek.” falan dedi. İtiraz etmeyi bilmezdim, abim benden pek büyüktü. Lisenin ilk günü eşarpla okula gittim, kendimi fazla zavallı hissediyordum, etrafımda açık kızlar vardı ben de “Ben de öyleydim.” diye iç geçirirdim halime çok üzülürdüm. Lisede kapanmamı ailem istemişti. Öyle böyle geçti ilk yıl. İkinci yıl sevmeye başladım, kendime ferace vs. aldım. Ailem nasıl seviniyor kapanıp, namazı dört dörtlük kılmama. Lise 2 öyle muhafazarlıkla geçti. Her türlü eğlenmeden uzak, giydiğim siyah kıyafetler içimi karartmıştı ama fark edememiştim. Ne bir gülümsüyordum ne de başka bir şey. Lise 3’te yüzüm hep düşüktü, arkadaşlarla eğleniyorduk, iyi bir arkadaş çevrem vardı, birlikte gülüyorduk güzel günlerdi. Ama ben kendimi hep aralarındaki çirkin olarak biliyorum. Özenirdim onlara. Onlar makyaj yaparlardı az da olsa sürerlerdi bir şeyler. Giyimleri kuşamları renk renkti. Bense hep simsiyah iğrenç hissediyordum kendimi.

Beden hocamız sürekli bana bakar neden mutsuz umutsuz görünüyorum diye sorardı ona kulak asmazdım, “Mutsuz değilim.” derdim. Ama yüzüm hep asıktı, giydiklerim beni yoruyor içimi karartıyordu. Ben üzülmeyeyim de kim üzülsün. Sonraları dini araştırmaya başladım her şeyin bir saçmalıktan oluştuğunu gördüm ama korkuyordum, dinsiz olacağım diye. Bir zaman sonra içten içe inancımı yitirdim. Bu inancı yitirme 11. sınıfın ortaları ve sonlarıydı. 11. sınıfın yaz döneminde artık yavaştan namazı bıraktım, 12 olunca hiç kılmamaya başladım, hep bu yüzden laf yedim halen de yiyorum. 12 olunca renk renk giyinmeye başladım, eşarbı bağlarken topuz yapıyordum. Bunlar yüzünden de annemden hep laf yerdim. Ama okuldakiler beni tanımadılar hepsi çok güzel olduğumdan bahsediyorlardı. Bu hoşuma gitmişti. Artık eskisi gibi içim kararmıyordu. Yine de bir burukluk vardı içimde. Sebebi ise inancımın olmadığı bir dinin örtüsünü mecburen kullanmamdı.

Ailede okul okuyan bir ben kaldım, diğerleri okumadılar. Okuldan alırlar diye bir şey söyleyemedim. Hem çevredekiler de bir farklı bakarlardı bana. Hem ben zaten eşarbı atmak istiyorum soyunmak değil. Etrafta bikiniyle gezeyim de demiyorum. Çok şey istemiyorum. Ama bu çevrede olmayacağını anladım. Bu yıl tekrar üniversite sınavına hazırlanmaya başladım. Ben bu yıl ilk kez mezuna kalıyorum, YKS için çalışıyorum. Üniversiteyi başka şehirde okuyacağım, buna izin vermeleri için de çok çalışmam doktor eczacı diş hekimliği vb. yerleri kazanmam gerek. Gelecek yıl sınavdan sonra mutlaka bunlardan birine gideceğim, ailemin yanında üniversite için burayı da yazacağım başka yerleri de. Daha sonra bizimkiler olmadan yaşadığım şehirde olan üniversiteyi tercihlerden sileceğim. Sınav sonuçları açıklandıktan sonra bizimkilerle konuşacağım, onlara açılmak istediğimi söyleyeceğim.

İstediğim hayatı yaşamalıyım. Ben onların istediğini yapmış olacağım iyi bölüm kazanacağım, onlarda açılmak isteyişime karışmamalılar. Biliyorum çok laf edecekler belki dayak dahi yiyeceğim. Okul ile de tehdit edilirsem, artık benim gibi bir kızları olmaz. Bu hayatımı sonlandırırım. Keyifleri bilir. Gelecek yıl sınav sonrası buraya tekrar neler olduğunu yazacağım. Hoşça kalın.

(Görsel: Newsha Tavakolian)

“Bir burukluk vardı içimde. Sebebi inanmadığım bir dinin örtüsünü mecburen kullanmamdı.” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir