Merhaba. Sayfanıza tesadüfen denk geldim ve çok şaşırdım, üzüldüm. Arkadaşlarımızın bahsettiği baskıları yıllar önce yaşadım. O kadar unutmuştum ki tekrar hatırlamak çok duygulandırdı. Ben yaşayıp atlattığım için artık kimsenin böyle şeyler yaşamadığını düşünüyordum sanırım.
Kendisi asla dini gereklerini yerine getirmemesine rağmen, sırf etrafa gösteriş için bana ilkokula başlamadan zorla türban taktırırdı babam. İstedikleri dışında bir şey giyersem sözlü ve fiziksel şiddet uygulardı. Bir gün makyaj yaptığım için eşyalarımı sokağa fırlattığı bile olmuştu. Babamın ailesi de tam tersi şekilde türbanlı olmamla alay ederlerdi, hatta bayram günü dayak yemişliğim vardır babamın amcasından. İki zıt taraf arasında kalırdım sürekli.
Annemin muhafazakar çevresi ayrı baskı uygulardı bana ve erkek kardeşime. Reşit olunca babama karşı geldim, polise gitmekle tehdit ettim, beni daha fazla zorlamasına izin vermedim. Zamanla bana müdahale etmeyi bıraktı. Daha sonra annemle ayrıldılar, görüşmeyi kestim direkt, sonra zaten vefat etti. Cenazesinde bile kısa süre bulundum. Asla üzülmedim çünkü çocukluğumu, genç kızlığımı onun baskıları yüzünden yaşayamadım.
Daha küçük arkadaşlarım, umarım en kısa sürede kendi ayakları üzerinde durup bugünleri geride bırakırlar. Umarım hepsi çok güçlü kadınlar olurlar. Hiçbir şey kendimizden değerli değil. Bu hayatı nasıl yaşamak istiyorsak öyle yaşamalıyız.
(Görsel: Liu Ye)