Artık başkalarının da aynı kederi paylaştığını dinlemenin yetmediğinin farkına vardım.

Burayı yaklaşık bir yıl önce keşfettim. Üniversite sınavına hazırlanırken kapalılık mevzusunun beni sıkboğaz etmesi üzerine bir çıkış yolu ya da ortak duygularımı paylaşabileceğim birilerinin olduğu bir yer aradığım zamanlardı. Yazmayı düşünmedim çünkü burada umut edenlerin aksine benim umudum yoktu. Fakat artık başkalarının da aynı kederi paylaştığını dinlemenin bana yetmediğinin, bir şeyler söylemem gerektiğinin farkına vardım.

İyi bir lise kazanamamamın sonucu olarak İmam Hatip’e gitmeye mecbur kaldım ve herkesin okula kapalı gittiğini zannederek kapalı gitmek gibi bir hataya düştüm. Sonrasında bu hatayı düzeltmek istedim ancak ailemden tepki aldım. 1 yıl boyunca okula kapalı gitsem de dışarıdaki hayatımda kapalı değildim. Sonrasında ‘Artık okula kapalı gidiyorsun, ikilik olmasın’ mevzuları başladı. Fiziksel veya sözlü bir zorlama yapılmıyordu fakat psikolojik baskının haddi hesabı yoktu. Bu yüzden 3 yıl önce, lise ikiye geçince kapandım ancak bunun benim için yanlış bir şey olduğunu hemen anladım. Artık iş işten geçmişti, yaklaşık 1 yıl kendimi sindirmeyi denedim çünkü ailem mutluydu, birçok tebrik mesajı alıyordum. Ayrıca sınıf arkadaşlarım da, bu hakka sahipmiş gibi, bunun daha doğru olduğunu düşünüyorlardı.

 1 yıl sonra sınıf değiştirdim ve bu kez arkadaşlarımı kendim seçtim. Artık açılmayı istiyordum ve destek veren bir çevrem de vardı. Bundan sonrası için tek bir hedefim vardı, iyi bir bölüm kazanmak -çünkü tıpkı lisedeki gibi olursa ilahiyata gidip artık kesinlikle istemediğim bir hayata mahkûm edilecektim- ve isteklerimi gerçekleştirmek için ortam hazırlamak. Bu yüzden 2 yıl daha sabrettim ve sonunda üniversiteyi kazandım. Ailem bilmeden de açılabilirdim çünkü farklı bir şehirdeydim artık. Ama yapmadım, onlar benim mutluluğumu düşünmemelerine rağmen ben onların mutluluğunu düşünüyordum. Anneme söyledim ve beklenen reddedilmeyle karşılaştım. Ben üniversiteye gittiğimde babama da söylemesini istedim çünkü kendim söylemeyi göze alamamıştım, hala alamadığım gibi.

Kimsenin ne düşündüğü umurumda değildi, yalnızca ailem umurumdaydı. Geri döndüğümde türlü türlü nutukla karşılandım. Şimdilerde ise taşınacaklarını ve yanıma geleceklerini duyuyorum. Umudum hala çok zayıf ama artık savaşacak gücü kendimde buluyorum. Belki bu durum bana bu kadar zor gelmezdi ancak ailem de dâhil olmak üzere tüm akrabalarımın erkeklere bunca ayrıcalık tanırken, kadınlar için hiçbir şey yapmamasını görmek benim için çok ağırdı. Üstelik sanki Allah’ın bütün kuralları, yalnızca kadınlar için gelmiş gibi davranmaları beni yalnızca başörtüsünden değil, dinden de uzaklaştırdı. Yanlış anlaşılmasın, istediğim ayrıcalık falan da değil, istediğim herkese normal ve olması gerektiği gibi davranılması. Bütün erkek kuzenlerimin benden küçük olmalarına rağmen hayatıma karışmaları ve onların sözünün dinlenmesi, erkek kardeşim hiçbir sorumluluk almaması fakat buna karşın benim küçük yaşta daha neden olduğunu anlamadan göğüslerimi gizlemek için normalden farklı davranmam gerektiğini öğrenmem, dinde böyle bir anlayış olmamasına rağmen evde açık oturduğumda dahi melekleri kaçırdığımın söylenmesi, erkekler için de belli kapalılık kuralları olmasına rağmen yalnızca bizim kurallara uymamız ve yine her nedense erkeklerin kendilerinin yaşamadığı bir durum hakkında, açıklık veya kapalılığımızda, bu denli söz sahibi olmaları; “Evet, ben açılmalıyım ve öz benliğimi kazanmalıyım” dememe ve erkeklerin nasıl elde ettiklerini bilmediğim ayrıcalıklarını yıkmak istememe sebep oldu. Baskılar günden güne artarken artık ne yapacağımı ve nasıl yapacağımı bilmiyorum, bildiğim tek şey psikolojik sağlığım için açılmaya ihtiyacım olduğu. Bunu elde ettiğimde de mutlu olmayacağımı biliyorum çünkü dünyanın en berbat şeyini yapmışım gibi davranacaklar. O kadar büyük bir çıkmaz ki… Keşke daha kolay bir yolu olsaydı.

(Görsel: Martiros Sarian)

“Artık başkalarının da aynı kederi paylaştığını dinlemenin yetmediğinin farkına vardım.” için 7 yanıt

  1. Seninle neredeyse aynı şeyleri yaşamışız farklı olarak ben 13 yaşında dayak ile kapatildim şuan 20 yaşındayım üniversiteye gidiyorum ve açılmak istiyorum.Fakat çevrem aşırı yobaz ve gerici insanlarla dolu.Benim kurtuluşum mesleğimi alınca farklı bir şehirde aile evini terk ederek olacak. Ailenle aynı evde kalmaya devam ettiğin süre boyunca nefes alamayacak gibi hissedeceksin.

    • Benzer bir hikayemiz var ama benim şansım benden önce annemin açılmış olması, akrabalarla da bağlantıyı kesmesi ve benim neredeyse hiç tepki almamam. Ama bu benim yıllarımı aldı tabii üniversite hayatım ziyan oldu. Kendim olamadım ikili kişiliğimle buhran yaşadım içimde hep özgürlüğü savunan o kıvılcım hiç sönmüyordu dışıma adapte olamıyordum. Onlar da tabii hâlâ geri kafalı düşünüyorlar bazı konularda değilmiş gibi görünse de tutarsız fikirlere sahipler. Ama ben ailemden ayrı yaşamanın yolunu bulmaya çalışıyorum. Seni çok iyi anlıyorum, mucadelende başarılı ol ve kendini hiç bırakma.

  2. Sana tavsiyem her açıdan kendini geliştirmeye bak ve ekonomik ozgurlugunu kazanman gerek inanki o zaman herşey daha farklı olur. Bizler istediğimiz aileye sahip değiliz fakat kendi çocuklarımıza bu şekilde davranmayacağız. Bizler çocukları tarafından sevilen bireyler olacağız,nefret edilen değil.

  3. Kızlar sizin yerinizde olsam İnsanları artık düşünmem çünkü lisedeyim şuanda ve 11 yaşımdan beri örtülü tüm kapandığım günden beri açılmayı istiyorum ama hep liseye geçiyim öyle dedim şimdi üni diyorum hep erteliyorum ama artık bunları yapmamalıyız. Hayatımız gençliğimiz gitti meslek sahibi olduktan sonra açılsan bile eski günlerini böyle geçirmekten dolayı hep acı duyucaksin. Ne kadar erken olursa o kadar iyi. Ben şimdiden aileme fikrimi söyledim açılmak istediğimi reddetseler bile benim bunu düşündüğümü ve ileride elbet açılacağımı biliyorlar. Ama şu gençliğimin en güzel zamanlarında mutsuz ve başka bir insan olarak yaşamaktan bıktım yoruldum her gün acım biraz daha artıyor ailem bunun farkında olmasına rağmen umursamıyor evet hiç umurlarinda bile değil ben hep onları düşündüm ama artık asla onları düşünmicem . Benim fikirlerim duygularım onlar için hiçbir şey şeytana uyulmuş birkaç söz. Demek istediğim artık ailenizi düşünmeyi bırakın sonunda kaybeden siz olucaksınız!!

  4. Ben de aile zoruyla küçük yaşta kapandım ve üzerimde hep bu baskı vardı 6 yıldır kapalıyım ve 2 yıldır kendim olmadiğimk farkediyorum universite okuyorum ve 3. Yilimdayim universiteye gider gutmes kim ne der diye dusunmeden babamin oldurebilecegini bile goz onune alarak kendim olma yolunda adim atacagim her şey özgürlük için kendiniz olun

  5. Gerçekten biz kızların hayatını mahveden şu düşünce çok berbat “ailem üzülür, çevremdekiler ne der, arkadaşlarım yüzüme bakmaz” İnsanlar kendi düşünceleri yüzünden yargılanamazlar. Biri sizi sırf görünüşünüzden dolayı veya dinsel düşüncelerinizden dolayı dışlıyorsa veya sizi değiştirmeye çalışıyorsa, o kişi sizi değil “hayalini kurduğu sizi” seviyordur. Bırakın özgür olacaksınız diye üzülenler üzülsün, kırılanlar kırılsın. Aileniz karşı çıkıyor ve hiç bir şekilde izin vermiyorsa da sabredin, şehir dışına çıkacaksanız veya ekonomik özgürlüğünüzü alacaksanız o zaman yapın istediğinizi, pes etmeyin. Bu hayat bizim hayatımız, birileri giyinişimizi sevmiyor diye değişmek zorunda değiliz. Pes etmeyin, vazgeçmeyin, kendiniz olun lütfen ♡

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir