Sonsuz olan tek şey özgürlüğüm olsun.

Duyabiliyor musun rüzgârı? Sakin ve usulca yaklaşıyor. Göz kapaklarım aralanıyor; hissiz ve bir o kadar kuru bakışlarım çarpıyor nemli ve yaş duvarlara… Her şeyden habersiz başımı kaldırıyorum. Kırılıyor yüzümü çevirdiğim tüm aynalar, kırıklar arasında ayağa kalkıyorum. Acı çok yakın, acı çok uzak. Koşmayı hayal ederek yürümeyi öğreniyorum. Uçmayı hayal ederek koşmayı… Kayıp bir şeyler var bulmam gereken, beni bulması gereken… Sonra rüzgâr geliyor; korkuyorum bulmuş olmaktan, bulunmuş olmaktan… Dokunmak istiyorum ona, tüm cesaretimle elimi uzatıyorum, kollarımı açıyorum. Umut, masumca var olmaktan habersiz. Ardından öfkeli bir gürültü duyuyorum; ne olduğuna anlam veremeden ellerimi kırıyor, kollarımı kesiyorlar. Artık uçamayacak olmanın üzüntüsünü yaşıyorum, en derinlerde, kalbimin ve ruhumun derinliklerinde. Giderek ağırlaşıyor bedenim. Toprak soğuk ve kuru. Yağmuru bekliyoruz beraber, arzularımızın yakınlarda olduğunu hayal ederek. Bir damla düşüyor bedenime, kayıp şehirlerin habercisi olarak. Erimek istiyorum; toprağa, havaya ve suya karışmak… Akıp gitmek zamana… Melekler misali gülümsemek… Sonsuz olan tek şey özgürlüğüm olsun istiyorum. Tüm notaları yeniden yazmak, tüm resimleri yeniden çizmek, tüm sözleri yeniden söylemek istiyorum. Ben artık nefes almak istiyorum. Özgürlüğümü verir misiniz bana?

Yaşamının en güzel yıllarını kendine yabancı kalarak, ailesi için feda eden kapalı bir genç kız olarak yazıyorum bu satırları. Tutkularımız hiç solmasın. Özgürlük elbet var.

(Görsel: Simonetta Martini)

“Sonsuz olan tek şey özgürlüğüm olsun.” için 4 yanıt

  1. Özgürlüğünü sana vermeyecekler, sen gidip onların elinden alacaksın. En kısa zamanda olmak istediğin gibi görünürsün umarım. Şans seninle olsun!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir