Sürekli gözetim altındaydım.

Aslında nereden başlasam bilemiyorum. Hikayem hâlâ bitmedi. Ailem oldukça muhafazakâr, tüm akrabalarım da öyle… İç Anadolulu orta sınıf klasik bir aile…

Küçüklüğümden beri sürekli din baskısı oldu üzerimde. 4 yaşından 15 yaşına kadar Kuran kurslarına gönderildim. Daha çok küçükken bile erkeklerle konuşmam, onlarla oyun oynamam yasaktı. Aynı okulda aynı mahallede olan erkeklerle konuşamazdım. Zorla dini sohbetlere götürdü ailem beni. Tabii asıl baskı 12 yaşındayken ergenliğe girdiğimde başladı. İlk başta giyimime karışmaya başladılar. Eteklerim dizkapağımdan en az bir karış aşağıda olacakmış, kısa kollu tişörtler giyilmeyecekmiş, pantolonlar dar olmayacakmış, askılı ve mini teklif dahi edilemezmiş.

Sonrasında ise sürekli başörtüsü ve tesettür zorlamaları… Hiç fiziksel şiddet uygulamadılar ancak hayatımı zindan ettiler, sırf kapanmadım diye. 8. sınıfa geçtiğim o yaz dayanamayıp kabullendim, hayatımın hatasını yaptım ve kapandım. Her gün iğrendim kendimden. Zaten az olan özgüvenim artık hiç kalmamıştı. Aynaya bakmak bile istemedim. Depresyona girdim. Aylarca ilaç kullandım. Anneme yalvardım resmen, “İzin ver açılayım” diye. Sürekli kızdı, bağırdı, tehdit etti. Sustum, uzun bir süre. Okula gidince açık olan arkadaşlarımın saçlarına bakarken buldum hep kendimi. Hep “Ne güzel, ne kadar özgürler” dedim.

Yaklaşık 2 sene kapalı kaldım. Hep korktum ailemin ve okuldakilerin tepkilerinden. Artık bu dayanılmaz hal aldı. Bu sefer izin almadım ve anneme “Ben açılıyorum” dedim. İlk başta “Olmaz” falan dedi, “Açılanlar bir daha doğru yola gelmez, sapkın olurlar” dedi. Uzun bir nutuk çekti. Dinlemedim onu. İyi ki dinlememişim. En sonunda baktı ki vazgeçmiyorum, bir şey diyemedi. En zoru da babamla yüzleşmek oldu. O sırada şehir dışındaydı, telefonla söyledim. Günlerce mobbingler, dini sohbetler… Hiçbirini dinlemedim. Ve başardım. Okulda kimse bana kötü gözle bakmadı, kimse beni ayıplamadı. Bu beni çok sevindirdi. Şu anda da ailem sürekli giyimime karışıyor. Makyaj yapamıyorum. İstediğim gibi dışarı çıkamıyorum. Sürekli gözetim altındaydım ancak biraz daha hafifledi, onlar da kanıksadı artık.

Şimdi 17 yaşındayım. Yaklaşık iki sene oldu açılalı. Bir an bile pişman olmadım. 2021’de üniversite sınavına gireceğim. Kesinlikle il dışında bir üniversite yazacağım. Orada istediğim gibi yaşamanın hayaliyle ayaktayım ve bu beni motive ediyor.

Özet olarak söylemek istiyorum ki izin almayın. “Ben böyleyim, beni böyle kabul edin” deyin ve dik durun. Çok sevdiğim bir söz vardır; “Yaptıklarından dolayı pişman olmak, yapamayıp içinde ukde olarak kalmasından çok daha iyidir”.

(Görsel: Lily Padula)

Comment (1)

  1. İnan ki üniversitede her şey daha kolay ve istediğin şekilde olacak, sen yeter ki o hayale ve hedefine tutun, umarım istediğin yeri kazanırsın. Örtü için de tebrik ederimm, yolun açık ve aydınlık olsun?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir