Merhabalar, ben 25 yaşında bir öğretmenim. Benim ailem dinine çok fazla düşkündür. Etrafımdaki akrabalar da buna dahil. Bize tesettürü baskıyla kabul ettirmeye çalışıyorlardı. Hâlâ daha ablama ve kız kardeşime -eskisi kadar sık olmasa da- arada bu konuyu açıyorlar. Ben de kafamda soru işaretleriyle onları dinliyorum.
Şu anda kapalıyım. O zamanlar kendi içimde savaş veriyordum. Bir yandan “Buna hazır mıyım acaba?” diye düşünürken diğer taraftan da ailemin başını eğdirmemek, akrabalarına karşı onları mahcup etmemek için kendimle cebelleşiyordum. Bir gün üniversitede bir arkadaşım okula tesettürlü bir şekilde geldi ve o, bu hareketi kendisinden hiç beklemeyeceğim biriydi. O an çok etkilendim ve birbirimizi bir anda aynı şeyleri konuşurken buluverdik. Derken sonraki günlerden birinde kız kardeşim aradı ve “Tesettüre girelim eğer hazırsan” dedi, o an hiçbir şey düşünmeden, kıyafetlerim bile ortada yokken “Tamam” dedim; üniversite 4. sınıfta kapandım.
Okuldakiler de gayet samimi ve sıcak karşıladı. Her şey çok güzel gidiyordu 1-2 sene boyunca. Ama son zamanlarda sürekli açılma isteği geliyor ve ben nefsimle mücadele edemiyorum, sokağa bile çıkasım gelmiyor. Bir anda soğumaya başladım her şeyden. Bir kere annemlere açtım bu konuyu ama bir tek beni dövmedikleri kaldı. En son birlik olup akrabaları ortak ederek beni bu kararımdan vazgeçirmeye çalıştılar; güzelce anlatarak, sohbet videoları izleterek… Çok detaya girmeyeceğim. Ama ben hâlâ tatmin olamıyordum ve bunu kimseye anlatamıyordum. Onları anladığımı ve bu düşüncemin yanlış olduğunu fark ettiğimi söyledim onlara. Aradan 2 ay bile geçmedi ama düşüncelerim yine aynı.
Eylül’de göreve başlayacağım ile gideceğim. Ailemden ayrı düşeceğim. Orada cesaret edebilirsem başımı açacağım ama alacağım tepkilerden çok korkuyorum. Kaç gündür bu düşünceler beni uykumdan ediyor. Sonuçta her şey bir örtüden ibaret değil; örtümü çıkarınca inancım değişmeyecek, ben değişmeyeceğim ama en önemlisi insanların ve ailemin bana yaklaşımı değişecek.
Bunu göze alabilecek miyim ya da mutsuz yaşamaya devam mı edeceğim, bilinmez. Bu yolda aynı şeyleri yaşamış kardeşlerim varsa bana dönüş yaparlarsa çok mutlu olacağım. Son dileğim de umarım mutlu, kendiyle barışık ve en önemlisi özgür ve cesaretli bir ruha kavuşmak. Okuyan herkese teşekkür ederim.
(Görsel: Owen Gent)
“Beni bir tek dövmedikleri kaldı.” için 6 yanıt
Ben emekli öğretmenim , öğretmenler odasına dikkat et , özellikle muhafazakar dinci ve ülkücülere dikkat et , ser ver sır verme , öğrencilere sadece gerçekleri anlat , bol bol kelime öğret , bu onlara yapılacak en buyuk kötülüktür , korkma inandığın yolda yürü. Başarılar dilerim .
Allah dincilerin malı değildir . Allah diyerek her şeyi anlatabilirsin . Türbanın Allahın emri olmadığını , arab kültürü olduğunu anlatabilirsin . Ben namaz kılarım ama her yerde her zaman aklıma geldikce kılarım , dayatmalara göre kılmam , bence sende kendi ayetlerini oluştur , başkalarının ayetlerine göre yaşama .
Abla ben 17 yaşındayım istersen konuşabiliriz benide ihtiyacım var konuşmaya
İstersen konuşabiliriz _busraoran
Merhaba. Bende 25 yaşındayken başımı açmak istemiştim ama babamdan ve çevremden çok çekindiğim için yapamamıştım. Ama en önemli sebebi başörtüsünün dinimizde gerçekten kadın için bir zorunluluk olup olmaması konusunda işin içinden çıkamamış olmamdı. İki sene sonra açılmaktan vazgeçtim. Şimdi 30’lu yaslardayım. Başörtülü halimi çok seviyorum ama zaman zaman saçlarımı ortmesem nasıl olur diye merak ediyorum. Yani seni çok iyi anlıyorum. Dinimizde başörtüsünün kadın için bir zorunluluk olup olmadığından hala emin değilim. Hakkında hayırlısı olsun diyorum.
Arap âlimler yok diyor ayrıca Alman rotraut scheer ve Şule Yüksel şenler , ABD’nin yeşil kuşak projesini araştırırsan daha net anlarsın 60lı yıllardan önce bu kadar baskı yoktu şapka takmak gibi bir şeydi sadece Şule Yüksel şenler ve RTE arasındaki bağlantıyı görünce daha da şüphelenmemek elde değil umarım insanlar bunları görmeye başlar