Merhaba, buradaki yazıları gördüm ve çok etkilendim. Ben de çok fazla sıkıntı yaşamasam da yine de yazmak istedim. Bizim aile muhafazakar bir aile, ben de tek kızım. Ailemizde açık kimse yoktur, hatta açık bir gelin alınacaksa bile evlenince kapanır. Ailem, beni zorlamasa da her seferinde kapanma konusunda uyarılar veriyordu. Onlarla aram maalesef hiç iyi olmadı, hala da iyi değil.
20 yaşındayım. Bir sevgi veya bir değer görmedim. Hep çok özgüvensizdim ve kendimi değersiz hissederek büyüdüm. Ailemden birçok şeyi saklayarak büyüdüm. Her şeyi tek başıma öğrendim ve çok zor zamanlar yaşadım. Sonra ailem belki beni sever diye, biraz da yanımdaki ablanın gazına gelerek kapandım. Saçma sapan şeyler söylemişti; yok kötülükler beni bulurmuş, yok annem babam yanarmış, yok bilmem ney…
Kapandığımda 11. sınıftaydım ve asla ama asla bir gün bile mutlu olmadım. Asla rahat değildim ve maddi konuda da çok zorluk yaşadım. Ailemin maddi durumu iyi ama öyle harçlık dışında para veren insan değillerdir, ben de hiç istemezdim zaten. Babam bir şey der diye kıyafet ve şal konusunda çok sıkıntı yaşıyordum. Her gün, okula giderken artık o şalı takmaktan o kadar yorulmuştum ki… Yine de kendimi bir sene boyunca oyaladım, şeytan aklıma girdi falan diye. Bu arada açılmak çok istiyordum ama asla kendime bile açıklayamıyordum bunu. Babamın bana güvenmemesi mi, yoksa düşünceleri mi bilmem.
Abim ile okudum liseyi. Abim çok sinirlidir, serseri gibidir. Aramız öyle normal kardeşler gibi değil, varla yok arasında yani12. sınıfa geçtim, bu arada ben özel bir sağlık lisesinde okudum 4 yıl. Hemşire olacağım diye girdiğim okulda önce 2 yıllık geçiş hakkı sonra da hemşirelik kalktı ve biz yardımcı olarak okuldan mezun olduk. Son sınıftayken dershaneye ve staja gidiyordum. Bunun zorluğuna girmeyeceğim, bilen bilir. Zaten babam bizden çok ümitli değildi, hatta beni dershaneye kaydederken; “Barajı geçecek diye sözleşme imzalayın, yoksa kaydetmem.” dedi. Bu durumda beni geri zekalı durumuna düşürdü ve dershaneye gittiğim süre boyunca hep; “Bak para veriyoruz okula, dershaneye.” dedi. Özel okulda okumak hiç istemedim bu arada, çünkü babamın bana özelde okuyorum diye neler diyeceğini biliyordum ama maalesef her zamanki gibi babamın dediği oldu. Babam, eğitime önem veren bir insan ama bizim istediklerimizi hiç sormaz. Bizi dershanelere gönderir, sonra da bunu başımıza vurur durur.
Sonrasında okuldan mezun oldum. Şansıma evimin yakınlarındaki bir klinikte iş buldum, o zaman asgari ücretten düşük çalıştım ama asla gocunmadım. Çünkü kendim çalışıyordum ve aileme muhtaç değildim, en güzeli de benim için buydu. Bakın burada her işi yaptım, sabahtan akşama kadar sabah 11, akşam 11 çalıştım. Çok özür diliyorum, hastanın kusmuğunu bile temizledim ama asla gocunmadım çünkü ben aileme muhtaç değildim. O zamanlar babam bana o kadar çok saygı duyuyordu ki… Hayatımda hiç bu kadar sevilmemiştim. Babam bana saygı duyduğu için annem de ona ayak uydurarak saygı duyuyordu. Benim yaptığım doğru bir şey de olsa babam bana kızsa, annem de kızar. Annem, babam ne der ise onu yapar kısaca.
Üniversite sınavında 230 gibi bir puan aldım, düşük ama ben yine de sevindim, kurtulacaktım çünkü. İlk tercihlerimi çok kötü yaptım ama bu sırada açıldım, kendi mutluğum için açıldım ve çok da mutluydum. Bu arada işten çıkarıldım. Çok saçma bir iftira mı desem, yanlış anlaşılma mı desem… İlk tercihlerimde de yerleşemedim zaten. Babam ve amcamlar ortak bir üretim firmaları yapıyor, babam; “Gel bizim yanımızda çalış.” dedi. Ben de annem ile fazla anlaşamadığım için kabul ettim. Bir de evde boş duramıyordum. İşte de ek tercih yaptım, Tıbbi Dokümantasyon kazandım Nişantaşı Üniversitesi’nde ama babam gitmeme izin vermedi. Yok boş bir üniversite, falan filan… Hala da babamların yanında çalışıyorum, şikayet etmiyorum, çok şükür kimseye muhtaç olmadan para kazanıyorum.
Bu arada lütfen yanlış anlamayın, ben burada çalışmasam benim yerime daha fazla maaş alan birini getirecekler. Yani ben olmazsam olmaz. Hala burada çalışıyorum ama özgür değilim, mutlu değilim. Şikayet etmiyorum, sadece üzülüyorum. Üzgünüm ve yüzüm hiç gülmedi. Gerçekten en son ne zaman mutluydum, hatırlamıyorum bile… Tek temennim üniversite kazanıp buradan gidip tekrar ayaklarımın üstünde durabilmek… Çok uzun oldu özür dilerim ama içimi dökmek istedim.
(Görsel: Charlotte Salomon)