Herkesin söylediği şey benim için de geçerli. Her yazıda kendimden bir parça buluyorum ve artık ben de yazmam gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir platform açılır açılmaz takip eden ve çoğu yazıyı defalarca kez okuyan biriyim. Fakat ben bunları takip edip okurken; yıllar geçmesine rağmen ne isteklerim ne de hayatım değişti.
Zorla kapatılmamış, İmam Hatip’te okumamış biri olsam da çok ciddi bir baskıyla büyütüldüm. Ailemin bana karşı sevgisizliğinden ötürü, tamamen çocuk aklıyla, “Belki beni daha çok severler” diye düşünerek 13 yaşında kapandım. Ve şu anda 19 yaşındayım. İnançsız biri değilim ama gösterilen bütün bu zorbalığa fazlasıyla karşıyım. Aynaya şalımı yapmak için her geçtiğimde kendimden nefret ediyorum resmen. Sürekli siyah renkte giyinmekten, sürekli bir şeyleri usturuplu bir şekilde yapmak “zorunda” olmaktan da bıktım. Şimdi dönüp baktığımda, ne ailemin bana karşı sevgisi değişti ne de çocukluğumu yaşayıp kendim olabildim. Herkese saygılı olduklarını söyleyip, açık olan ya da istediği gibi yaşayıp kendi halinde olan insanlara karşı bile nefret dolular. Bunu asla anlamıyorum. Zaten bu insanların yanında kendimi hep farklı hissettim. Onlar da bunun oldukça farkındalar. İstemeden kapalı kaldığımı biliyorlar.
Ben hep kendi kendime “Hayallerim ve özgürlüğüm için” hatırlatmasını yapıp sabrettim. Bu geçen yıllar içerisinde birçok kez konuşmaya ve kendimi anlatmaya çalıştım. Tahmin edersiniz ki dinlemediler. Zorla kendimi anlatmaya çalıştığımda ise ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldım. Günlerce kafamın içinden geçen tek şey “Ölmek istemiyorum” oldu. Sadece bunu düşündüm, dilimde sadece bu vardı. Bir insanın özgürleşebilmek istemesinin karşılığı, ölüm olmaması gerekirdi.
Sırf üniversitede daha iyi bir yerde olup daha iyi bir kariyere sahip olabilmek için iki sene boyunca sınavla uğraştım. Çok başarılı bir öğrenci olmama rağmen bütün bu sıkıntı ve mutsuzluğumla birlikte, olan başarım da çok düştü. Şu anda öyle ya da böyle üniversiteye gideceğim. Çevre iller olsa da farklı şehir tercihi yaptım. Bir süre gizli mi devam ettirmem gerekiyor yoksa her şeyi söyleyip açılmam mı gerekiyor, bunu bilmiyorum. Bildiğim tek şey şu ki vazgeçmeyeceğim.
(Görsel: Paula Rego)