20 yaşındayım. 8 yaşından beri babamın; anneme, abime ve bana olan şiddetine şahit oluyorum. Hem fiziksel hem de psikolojik.
Her şey, annem bana hamileyken başlamış. Abim yaramaz bir çocukmuş ve annem de onunla ilgilenmeliymiş sürekli. O sırada annem, abimle beraber anneannemdeymiş, babam da ev telefonundan annemi aramış, annem yetişememiş, açamamış. Babam bunun karşılığında; “Sen oraya beni aldatmaya gidiyorsun, belki bu çocuk benden bile değil.” diyerek beni aldırmak istemiş. Annem reddetmiş, daha sonra bir şekilde doğmuşum. Annem hamileliğinin son zamanlarında kafasına öylesine şiddetli bir darbe yemiş ki hala izi var. Çocukluğumdaki bazı şeyleri anlayabilmem 8 yaşımı buldu sanırım. O gün annem bir telefon numarasını doğru okuyamadı. “Bilerek doğru okumuyorsun.” diye gözüne defalarca yumruk attı babam. Ben günlerce, okula başka çocukların anneleriyle gittim. Beni almaya geldiklerinde annem kapının arkasına saklanırdı, herkes onu köyde zannederdi. Bu çok canımı yakmıştı. Şarj aletini prizde unuttuğu için fıtık ameliyatlı kadının beline tekmeler attığını da gördüm.
Beni mahveden olay 13 yaşındayken oldu. Anneme bıçakla saldırdı, hem de abimi bir konuda haklı bulduğu için. Ne yaptığımı bilemez haldeydim, kafasına bıçakla vurdu ama neyse ki onu koruyabildim. Hepimize beddua ederek gitti evden. O gece eve tekrar döner diye evdeki tüm kesici aletleri topladık, kapıya anahtar taktık ve abimin odasında uyumaya çalıştık. Annem çok kötüydü, sürekli ağlıyordu ve psikiyatriye gitti. Psikiyatrist; “Bir evet demene bakar, polise ifade verirsin.” dedi. Annem düşünmek için çıktı ve babam aradı; “Oğlunun bir geleceği zaten yok, kızının hiçbir eğitimine destek olmam, fıtıklı halde çalışamazsın ve sürünürsün. Boşanmayı aklından bile geçirme.” Annem vazgeçti, korktu. Bunlarla da bitmedi.
Üniversite sınavına hazırlanıyordum. 1 hafta kalmıştı. Evde deneme çözdüğüm gün ayakkabılığa ayakkabımı koymayı unuttuğum için anneme vurdu, bana tokat attı. Başarımla övünen adam, ders çalışmama bile engel oldu. 100 bine girdim sayısalda. Hocalarım inanamadılar. Mezuna kaldım. 45 bin yaptım, yine inanamadılar; “Senin potansiyelinin yarısı bile değil.” diyerek. Yine de tercih yaptım, daha fazla bu eve katlanamayacağım için.
Mezuna kaldığım sene daha kabustu çünkü üzerime bıçakla yürüyerek tehdit ediyor, tokat atıyordu. Ondan o kadar korktum ki 14 yaşında başıma gelebilecek en kötü şeyi bile -buraya yazamayacağım kadar kötü, sanırım tahmin etmişsinizdir- sakladım ondan. Beni doğmadan önce aldırmak istese de okulda çok başarılı olduğum için benimle övünürdü başkalarına karşı, abimi her zaman aşağılardı. Onun yüzünden abim benden nefret ediyor ve o da bana zaman zaman şiddet uyguluyor.
Tiyatrocu olmak istedim, onaylanmadı, erkek bir arkadaşım bile olamazdı. 7 yaşındayken birlikte oyun oynadığım erkek çocuğu bile tehdit edildi. Makyajımı da kıyafetimi de gizlice yaptım, giydim. Bir gün eğitimim bitecek ve annemi alıp sevdiğim insanla yeni bir hayata başlayacağım. Bir tane hayatımız var ve mutlu yaşamamıza izin verin.
(Görsel: Lily Padula)