Merhaba. Ben de sizden biriyim. Sizinle aynı şeyleri yaşayan, aynı durumda olan, gece uykularımı bölen aynı düşüncelere sahibim. Benim hikayem bu yıl başladı. Peki, neden bu yıl? Çünkü her şeyi bu yıl sorgulamaya başladım, aslında daha çok, derin düşünmeye başladım.
Şu an 19 yaşındayım, geçen 18 yılımdan çok memnundum. Çünkü inanıyordum. İnançlı bir insandım meğer 18 yılım boşa gitmiş de haberim yokmuş. Aile yapım o kadar dindar ki… Size bunu nasıl anlatayım, bilmiyorum. Anneme düşüncelerimi biraz belli etsem, kadın hemen hasta oluyor. Bana nefret kusuyor. Bazılarınız açıldığı zaman ailelerinin kızıp, dövmesinden, reddetmesinden korkar ya; ben açıldığım zaman, ya anneme bir şey olursa ya kalp krizi geçirirse diye düşünüyorum. Cidden abartmıyorum, böyle bildiğiniz ciddi ciddi hasta oluyor.
12 yaşından beri çok dindar bir insandım ama bu yıl; dini sorgulamam, kadınlara yapılan haksızlıklar, o, bu ve buna benzer bir sürü şey… Bence bir yaratıcı, beni saç telim yüzünden yakmaz. Hiçbir vicdan buna el vermez. Ben insan aklımla, bunu düşünüyorsam; bir yaratıcı bunu hay hay düşünür. Artık namaz kılmıyorum, Kuran okumuyorum çünkü inanmıyorum. Bunu haykırmak istiyorum annemgile ama yapamıyorum. Bu bana artık çok ağır gelmeye başladı, dayanamıyorum. Annem beni neden evladı olduğum için sevmiyor? Neden din için seviyor? Ben anlamıyorum bu zihniyeti, anlamıyorum. Ben senin evladınım anne, evladın olduğum için beni sevmelisin. Bunu neden anlamıyorsun?
Artık üniversiteye gidince açılmayı düşünüyorum ama imkansız. Bana öyle geliyor ki kimsenin ailesi bizimki gibi baskıcı değil ki bence öyle… Umut ediyorum, kendim için bir şeyler yapmak istiyorum. Umarım, bu ölü ruhum bir daha yok olmamak üzere dirilir.
(Görsel: Selma Gürbüz)