Evet, doğru duydunuz; hafızım fakat Müslüman değilim.

Merhaba. Ben de kendi hikayemden biraz bahsetmek istiyorum. İlk örtüyü başıma taktığımda 9 yaşındaydım. Sürekli olarak değil ama. 9 yaşında hafızlığın ne demek olduğunu bilmeden hafızlığa başladım. 5 yıl boyunca evimizin önündeki kursta hafızlık yaptım ama tabii ki bitirmedim, yarısına kadar gelebildim. Ortaokulu okurken açıktım fakat ortaokul bittikten sonra… Evet, her şey o zamandan sonra başladı.

Ortaokul bittiğinden puanım düşük değildi, en azından sağlığı tutturabiliyordum. Babam bana bir tercih yapmamı söyledi. Ben de o zamanlar ablam Kur’an kursunda olduğu için, ona heveslendim ve Kur’an kursunu tercih ettim. Aynı zamanda hafızlığımın da bitmesin istemiştim ancak kursa gittikten bir ay sonra geri dönmek istedim. Çünkü yapamıyordum. Sürekli ağlıyordum. Babama devam etmek istemediğimi söyledim; bu sefer de o, oradan beni almayacağını belirtti. Tabii ben de el mecbur, orada kalmak zorunda kaldım. Çünkü biliyordum, eğer babama karşı gelirsem sonuçları hiç iyi olmazdı.

Çocukluğum boyunca ben, kardeşlerim ve annem sürekli şiddet görüyorduk; özellikle de annem. Bizim karşımızda annemi dövdüğü için, psikolojimiz ister istemez bozulmuştu. Babamdan gerçekten çok korkardık -ki bu durum hala devam ediyor.

Şu an 19 yaşında olmama rağmen, yine sinirlendiğinde vuruyor. Bunları kimseye anlatamamak daha fazla acı veriyor. Kursa gittiğim için, ilk döneminde aynı zamanda hastaneye de gidiyordum yani psikolojik açıdan. 1-2 intihar denememde olmuştu ama tabii ki başarısız sonuçlandı çünkü annemi düşündüm ve devamını getiremedim. Şu anda sadece annemi düşündüğüm için ayaktayım. Neyse, asıl konuya da gelmek istiyorum.

Bir buçuk yıl hafızlık yaptım ve hafızlığımı bitirdim, şu an hafızım. Kurstan çıktıktan sonra tabii ki hiç tekrar etmedim çünkü dinimi araştırıp dinden çıktım. Tabii ki bu hemen verilecek bir karar değildi çünkü bu, öyle basit bir konu değildi. Hala bazı şeyleri araştırıyorum, henüz beni tam olarak tatmin edecek bir şey bulamadım. Bunu aileme söyleyemiyorum ama artık eşarp takmanın da benim için bir anlamı yok. Eşarptan tabii ki nefret etmiyorum, aksine sevdiğim bile söylenebilir fakat şu an benim için bir anlamı olmadığı için takmak istemiyorum. Bunu babama söyleyemem, eğer söylersem sonuçlarına katlanmak zorundayım. Er ya da geç söyleyeceğim bunu da biliyorum. Fakat yine de biraz ertelemek istiyorum. Evet, doğru duydunuz hafızım fakat Müslüman değilim.

Hafızlığı yaptığım yıllar benim en büyük kaybım oldu çünkü liseyi örgün okuyamadım. Şu an kendi gayretimle bir şeyleri başarmaya çalışıyorum. Umarım istediğim şekilde sonuçlanır. Ben de kendi çapımda bir şeyler yazmak istedim. Bazı şeyleri başaramadım ve çok pişmanım. Bu pişmanlığı her zaman yaşayacağım, biliyorum. Fakat “Geç olsun güç olmasın” diyorum. Annem için, kendim için ve en önemlisi babamdan kurtulmak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Siz de hiçbir şey için umudunuzu kaybetmeyin.

(Görsel: Tina Berning)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir