Merhaba. Henüz 11-12 yaşlarında bir kız çocuğuyken, kızlardan hoşlandığımı fark etmiştim. Ailem çok dindar. 13 yaşında iken annem ve ablam öğrenmişti bunu, annem ağlayarak psikolog araştırıyordu. Ablamın bana iğrenç ve aşağılayıcı bakışlarını unutamıyorum. Babamdan gizlemiştik ve psikoloğa gitmeye başlamıştım bu süreçte. Annem sürekli ağlıyordu, üzerimde bir baskı hissediyordum bu yüzden. Sonrasında “Yanlış anlamışım, yaşımdan galiba, öyle değilim” diyerek psikoloğa gitmeyi bırakmıştım.
Bu süreç boyunca defalarca kendimden nefret ettim, kendimle barıştım, oradan oraya savruldum durdum. 1,5 sene antidepresan ve uyku ilacı kullandım. Eşcinsel olduğumu kabullenmeye çalışırken, 8. sınıfta aslında trans olduğumu anladım. Hiçbir zaman feminen giyinmedim, sütyen takmadım, göğüslerim küçük olduğu için sarmama da gerek yok.
Liseye geçerken 9. sınıfta saçımı kestirdim ve maskülen giyinmeye başladım. Ailem her şeyin farkındaydı, hala da öyleler ama hiçbir zaman bunu kabullenip benimle konuşmadılar. 11. sınıftayken ablam erkek gibi hissettiğimi öğrenince bana “Cinsiyet değiştirince seni kim sevecek böyle” dedi. Hiç bu kadar delici bir söz işitmemiştim.
Şu an 18 yaşındayım ve üniversite sınavına girdim. Çoğu zaman “Biri beni neden sevsin” diye düşünüyorum, hayatım boyunca hormon ilacı kullanmak zorundayım. Boyum 165, ortalama bir erkek için kısayım. Penis ameliyatı, ne kadar 1 sene sonra gerçeğine benzese de hiçbir zaman gerçek bir penis gibi görünmeyecektir. Kim sevgilisinde öyle bir şey olsun ister ki? Bacağımda, penis ameliyatından dolayı kocaman bir iz olacak. Birinin beni böyle seveceğini düşünmüyorum.
15 yaşından beri ailemin bunu desteklemeyeceğini biliyorum ve her zaman, nasıl ameliyat masraflarını yaşım da çok geçmeden karşılayabilirim diye düşündüm. Hangi mesleği seçersem bu sorun olmaz diye düşündüm. Yaşıtlarım eğlenirken ben sıramda oturup hesap yapıyordum, para biriktirmeyi düşünüyordum. Kendimi iki cinsiyetin arasında, hiçbir şeye benzemediğim bir yerde görüyorum.
(Görsel: Katherine Bradford)
“Kendimi iki cinsiyetin arasında, hiçbir şeye benzemediğim bir yerde görüyorum.” için 3 yanıt
merhaba. yaşadıklarını anlıyorum. gerçekten çok zor bir dönemden geçiyorsun, ama lütfen kimsenin seni sevmeyeceğini düşünme. aşk hiçbir zaman görünüşle alakalı değildir, eğer birisi seni görünüşün yüzünden sevmeyip bunu bahane buluyorsa da hiçbir zaman layık olmamıştır ki. ben her zaman aşkın cinsiyete, yaşa, ırka, dine, hiçbir şeye bakmadığını düşünüyorum. aşk bir yerlerde, hangi formda olursa olsun bir yerlerde ve belki seni bulacak, belki de bulmayacak. hayatını buna göre, belirsiz bir duygu için yaşama. sadece kendi mutluluğun ve benliğin için yaşa. eğer bir erkek bedeninde çok daha mutlu olacaksan, bir kadın bedeninde hayatını bunları düşünerek heba etme. kendine iyi bak ve iyi ol.
Aşkın gücü nitel özelliklerden bağımsız, niceldir. Bana göre insan kalbiyle, ruhuyla sever. Sonuçta sevdiğin kişiye de ruh eşi denilmez mi? Bu yüzden çevrendekilerin sözlerine kulak asma. Seni ne mutlu ediyorsa onu yap. Bu hayat senin ve kimse müdahale edemez. Müdahale edecekleri bir hayat arıyorlarsa kendi hayatlarına baksınlar. <3
En yakın arkadaşım bir trans erkek. Kız arkadaşıyla beraber mutlu mesut bir hayatları var. Ailesi başta reddetmiş ama şimdi ailenin kıymetlisi. İşi sorarsan, benimle aynı yerde çalışıyor, ülkenin en büyük, özenilen iş yerlerinden birinde yönetici 🙂 Kimliği açık, kimseden bir şey gizlemesine gerek yok. Eminim o da bir zamanlar kendisi hakkında böyle düşünmüştü, şimdiki hayatını hayal edememişti. Trans erkek terapi grubu’nu googlelayıp kayıt olabilirsin. Umutsuzluk yok. Sevgiler!