Ben Gizem. 17 yaşında, 11. sınıf, Fen Lisesi öğrencisiyim. Yaşadığım birkaç yıllık süreçten ve bu sırada ailemin bana karşı olan tutumundan bahsedeceğim. Muhafazakar bir ailede, bir Müslüman olarak yetiştim. 10 yaşında ortaokul için İmam Hatip’e gönderildim ve haliyle kapandım. Az önceki cümleyi okurken kafanızda “Reddetseydin öyleyse.” gibi bir düşünce oluştuysa, 10 yaşındaki bir birey yetiştirildiği çevrede söylenen şeylere inanır ve onları uygular. Ailemin istediği gibi biri olarak 3 yıl daha geçirdim.
8. sınıfta, liseye giriş sınavım sebebiyle gittiğim dershanede ilk defa, her zaman gördüğüm çevreden farklı insanlarla, zihniyetlerle karşılaştım. O zamana kadar herkesi kendim gibi sanıyordum, insanlar arasındaki bu fark beni sorgulamaya itti. Bu sürede başörtünün gerekli olup olmadığını sorguladım, aile yapımın farkında olduğumdan, bu düşüncemin üstünü kapattım.
Lisede yine farklı insan ve zihniyetler ile karşılaştım, evrim ile ilgili ilk bilgilerimi edindim. Elbette başta evrime ihtimal vermedim, yaratılışa inanmak zorundaymışım gibi büyütülmüştüm. Aradan birkaç ay sonra yakın sayılacak bir arkadaşım tesettürü bırakmıştı, bu durum üstünü örttüğüm düşüncemin açığa çıkmasına sebep oldu. “Başkasının bunu yapma imkanı varsa benim de var mıdır?” diye düşündüm; yokmuş… Aileme, açılmak istediğimi söylediğimde büyük bir şok yaşadıklarını tahmin ediyorum ama sağlıksız olarak ani tepki verdiler. O zaman ailemden ilk defa fiziksel şiddet gördüm, o hafta içinde iletişim araçlarım kısıtlandı. Bir şekilde taklit yapmayı başararak güvenlerini geri kazandım. Ama elbette bu olay beni İslam’ı daha çok sorgulamaya itmişti. Bildiğim hoşgörü dininde, ufacık bir şeyi yapmak istemeyişimin böyle sonuçlanması bende şok etkisi yaratmıştı. Belki de bu olay sebebiyle yaklaşık bir yıldır Müslüman değilim ve sekiz aydır da ateistim. Tesettür olayından dilim yandığı için bunu ailemden gizliyordum ama üç gün öncesinde ailem bir arkadaşımla İslam üzerine olan tartışma mesajlarımı okudu. Mesajlarda doğrudan Allah’ın olmadığını söylemiş ve çok fazla eleştiride bulunmuştum, bu sebeple kıvıramadım ve ateist olduğumu öğrendiler. Kendi yetiştirdikleri çocuğun bu zihniyette olduğunu kabullenmek istemediklerinden suçu çevremde buldular, buna bağlı olarak beni okuldan alacaklarını söylediler. Okutmayacaklarını, inançsız birine yatırım yapamayacaklarını söylediler. Mesajların muhatabı olan arkadaşımı suçladılar, oysa arkadaşıma ateizmin benim açımdan neden doğru olduğunu anlatan bendim, bir nevi onu ateizme çekmeye çalışıyordum. Yalnızca bu konuşmaya tepki göstermekle yetinmeyip, bir kız ve bir erkek arkadaş olmazmış gibi onu flörtüm veya erkek arkadaşım olarak nitelendirdiler. “Onu öldürürüz.” gibi söylemlerde bulundular ve dine küfretmekten suç duyurusunda bulunacaklarını söylediler.
Beni ürküten kısımlar eğitim hakkımın elimden alınma ve suçsuz birinin zarar görme ihtimali oldu. Şu anda da beni Müslüman yapmak için çabalayacaklarını, eğer olmazsam kendimi öldürebileceğimi veya evi terk edebileceğimi, bunun onlar açısından sorun olmayacağını söylediler -son cümleyi yalnız babam söyledi-. Hala eğer “yola gelmez” isem beni okutmayacaklarını, herhangi bir yatırım yapmayacaklarını söylüyorlar. Elimde olan tek şey, geleceğim ve bunu kaybetmek istemiyorum.
(Görsel: Alexander Ermolaev)