Merhaba,
Ben 16 yaşındayım, 3 yıldır kapalıyım. Çok çocuklu bir ailenin ortanca sayılan çocuklarından biriyim. Liseye geçtiğim yıl, okulumun açılmasına 1 hafta kala kapanacağımı öğrendim. Reddedemedim çünkü okutulmayacağımdan korktum. Başladım okula, sanki kapanınca daha çok sevileceğimi sandım bir yandan da. Ne acınası…
İlk zamanlar ağlıyordum, şal takmaya alışamadığımdan sürekli bonem kayıp şalım bozuluyordu. O kadar kötü hissediyordum ki düzeltmek bile içimden gelmiyordu. Çoğu gün okuldan gelip kendi yüzüme bakınca ağlıyordum. Daha sonra çoğu kişinin sahip olamayacağı bir fırsatım oldu; yurtdışına çıktım ancak orada bile evden çıkamadım. Kendimi çirkin buluyordum ve başımdaki, insanların bana bakması için bir sebepti. Tekrar evime döndüm, kendimle barışmaya çalıştım ama yapamadım. İrademi o zamanlar kaybettim. Aç olmadığım halde yemek yiyor, kendi iç sesimi susturuyordum. Artan öğünlerim için endişelenmiyordum bile. Kısa zamanda, önceden zayıf incecik olan ben balık etli olmuştum. Bir yılda 9 kilo aldım. Artık yerinde duramayan o kız gitmiş; yerine mutsuz, hep aksi, sinirli biri gelmişti. O sıralarda saçlarımdan da hastalandım. Eskiden tarayıp her gün sevdiğim saçlarımı boneden sonra açmadığımdan kafa derim ve saçlarım hızla dökülmeye başladı. Kendime; “Nasılsın?” diye sormadım bile, hep gün bitsin diye uğraştım, notlarım düştü yine de o yılı bitirdim. 10.sınıfı tam okuyamadım bile pandemi sayesinde ve bir anda 11 oldum. Sınav stresim başladı, artık tekrar kendimi tanımaya ve sevmeye çalışıyorum. Ailemden beklentim olmaması gerektiğini, ileride yaşayacağım hayatı seçmek istiyorsam çalışmak zorunda olduğumu biliyorum. Evet, bu yolda özgüvenimi kaybettim ve evet, hayat gerçekten acımasız.
Sizlere anlatıyorum çünkü benim gibi insanlar var ve ne yazık ki bitmeyecek. Umutsuz olmayın, olmayalım daha doğrusu. Kendime güvenmek istiyorum. Bir gün bu siteye; “Ben başardım, sizler de yapabilirsiniz kızlarım!” diyerek girmek istiyorum. Dik durun çünkü ben duramadım. Umarım geç kalmamışımdır.
(Görsel: Paul Ranson)
“Artık yerinde duramayan o kız gitmiş; yerine mutsuz, hep aksi, sinirli biri gelmişti.” için 2 yanıt
Ah bir tanem kendini sevememek en kötü şeylerden biri. Ama biliyor musun, sen bu hayata bir kez geliyorsun ve bunu böyle geçirme. Biliyorum ne kadar zor olsa da bu dediklerim sen bu dünyada teksin ve özelsin her halinle seni sevecek insanlar karşına çıkacaktır. Umudunu yitirme, kaderin her ne kadar değiştiremeyeceğini söyleseler bile sen dene “en azından denedim “dersin. Umarım çok daha iyi olursun. Seni görmesem de bilmesem de çok ama çok seviyorum. Bunu başarabileceğine inanıyorum.
bende seninle aynı kaderi yaşıyorum umarım ileride hayallerine kavuşursun