Ailem ve özgürlüğüm arasında seçim yapmam gerekiyordu; özgürlüğü seçtim, pişman değilim.
Benim çocukluğum, 10 yaşıma kadar mükemmel bir çocukluktu. Zengin bir ailenin, asla başkasının eskisini kullanmak zorunda kalmayan güzeller güzeli kızıydım. 10 yaşımda Ekim ayında regl olmam ile hayatım kabusa döndü. Aşırı dindar ve baskıcı ailem, ‘Bu yaşta regl mi olur?’ diye sorgulamak yerine tesettürümün derdine düştü. Beni zorla kapatmak istedi. 12 yaşıma kadar ‘Okulda yasak, yaşım küçük’ diyerek kaçtım. Beni, 12 yaşında gayri resmi olarak tesettürlü gidilebilen bir okula fikrimi sormadan gönderdiler. Akran zorbalığına maruz kalmama rağmen duymazdan, görmezden geldiler. Okumak için ben de öyle yaptım. Lisede de aynı okulun lise kısmına gittim. Baskı ile kapanma durumu ve akran zorbalığı devam etti. O zaman da sırf okumak için sustum. Lise son sınıfta, üniversite tercih listeme şehir dışında bir üniversite yazayım da gidip bir daha gelmem diye düşündüm. İzin vermediler, tekrar sınava hazırlanıp bulunduğumuz şehirde okumaya başladım. Bazen açık, bazen kapalı; yalanlar ile dolu ikili bir hayatım oldu. Üniversite bitti, iş bulup kurtulurum derken zorla yüksek lisans yapmaya başladım. Yüksek lisans yaparken iş arayışıma devam ettim. Mesleğim ve kariyer planım ile alakasız olsa da sonunda bir işe başladım. 13 yıllık baskı, hakaret, tehdit, fiziksel ve sözlü şiddet son buldu. Geç de olsa özgürlüğüme kavuştum.
(Görsel: Boris Grigoriev)
“Aşırı dindar ve baskıcı ailem, ‘Bu yaşta regl mi olur?’ diye sorgulamak yerine tesettürümün derdine düştü.” için bir yanıt
senin adına çok sevindim bu siteye nerde n geldim bilmiyorum kendi dertlerimi unuttum