Merhaba, bu sayfayı 2 hafta önce keşfettim ve ben de yazmak istedim. Ben de dinci ve muhafazakâr bir ailede büyüdüm. Anne tarafım fazla baskıcı değildi ama babam tarafım çok baskıcıydı, yine de bana pek karışmıyorlardı.
Artık 5. sınıfa geçmiştim. Saçım açık diye tanımadığım bir akrabam saçımdan tutmuştu, anneme ve bana bir sürü laf söylemişti, böyle şeyler olunca tabii baskı da artıyor. Ben de özendim. Halalarım, teyzelerim, kuzenlerim; hepsi kapalıydı ve üstelik ben imam Hatip’e gidiyordum, arkadaşlarım da kapalıydı. İlk olarak kendim kapanmıştım, annem karşı çıkmıştı, “Yaşın küçük, ileride pişman olursun, yapma” demişti. Ben bağırmıştım, bir de “Babamın halası kızlarının kapanmasını istiyor, sense benim açılmamı; sen nasıl annesin!” demişim, annem öyle olduğunu söylüyor. Babam “Maşallah benim kızıma” diyor, herkes beni tebrik ediyor.
Fakat sonradan çok sıkılmaya başlamıştım ve saçımı açıp okula gelmiştim. Annem de babam da bir şey demedi ama akrabalar, annem ile babamın karışmadığı şeylere karışıyorlardı. Baba tarafı bir tarikata bağlı olduğu için akrabaları sözde imanlı ama dedikodu, yalan dolan eksik olmuyor. Annem benim arkadaşım gibi, babam da öyle; beni dinliyorlardı, seviyorlardı, ben de onları çok seviyordum. Fakat yine de beni dinlediklerinden daha çok ‘Çevre ne der?’ diye düşünüyorlardı, en nefret ettiğim huyları budur.
6. sınıfa geldim, tekrar kendi isteğimle kapandım, sonra açıldım. Zaten kapandım derken canım isteyince büyüklerin yanında saçımı örtüyordum, büyükler sanki Allah ya! Sonra 7. sınıfta da kapandım, artık akrabalar da beni kapalı gördüğü için sonradan açılmama izin verilmedi. Çarşıya açık çıkıyordum ama büyüklerin yanında ya da tatile, bir tanıdığımızın yanına gidersek kapalı gidiyordum. Sonra tekrar açıldım ama zaten benimkisi tam da kapalılık değildi, çevrenin baskısıydı. Resmen kapanmıyorum diye herkes ağzıma tükürüyordu. Bir tarikata bağlılar diye boş konuşuyorlar. Onlar yüzünden dinden de onlardan da soğudum. Annemle babamı seviyorum, onlar diğerleri gibi değiller ama yine de çevrenin lafına bakıyorlar, benim hayatım ‘el âlem ne der?’ lafı mıydı cidden?
7. sınıfta regl oldum ve tabii baskılar arttı. “Sen artık kadın oldun, senin saçın da bizimki gibi haram.”. Haram ne ya, haramsa bana haram, size ne! Benim hayatım, siz mi yanacaksınız, demeyi çok isterdim ama insan o an bir şey diyemiyor. Kapanmaya mahkumum ama ileride çocuklarıma çok güzel bir anne olacağım, söz veriyorum. Anneciğim, seni çok seveceğim, her daim isteklerini yerine getirmeye çalışacağım, el aleme uymayacağım. Sen benim yavrumsun, onların değil.
(Görsel: Danilo Stankovic)