Bir süre önce buraya bir şeyler yazmıştım. Açılmak için kararımı verdiğimi ve tepkilerden korktuğumu da söylemiştim. Hâlâ deli gibi korkuyorum, hâlâ gelecek tepkilerin çok büyük olacağını biliyorum.
Bu konular ülkemizde neden bu kadar önemli bir durum halini aldı, ciddi anlamda anlam veremiyorum ve üzülüyorum. Her ne kadar verecekleri tepkilere hazır olsam ve güçlü olsam da ailemin bana bakışının değişeceği düşüncesi, aklımı ve kalbimi oldukça huzursuz ediyor. Kafamdaki bir bez parçasının aile ilişkilerimi etkileyebilme ihtimali beni korkutuyor. Tabii belki şu anda ilişkimiz mükemmel bir derecede sayılmaz ama açıldıktan sonra daha da sarsılmasını hiç istemiyorum.
Konu sadece tesettür de değil, biliyorum. Bana yapılan din baskısı ciddi anlamda sıkmaya başlıyor. Her ‘Namaz kıl’ dendiğinde ‘İstemiyorum’ diye bağırmamak için kendimi ne kadar zor tutuyorum, tahmin bile edemezsiniz. Dine düşmanlığım ya da aileme karşı bir inat değil bu. İçimden gelmiyor ve bunu nasıl anlatacağımı da bilmiyorum. Birkaç kez kıldığım namazın tanrı ile benim aramda olacağını belirtmeye çalıştım ve bu cümlelerime oldukça sinirlendiler. Oldukça güçlü bir insan olduğuma inanıyordum fakat ailemin hayal kırıklığına uğrayıp beni bu şekilde kabul etmeme ihtimali yüzünden her seferinde gözlerim doluyor.
Belki birkaç gün, belki birkaç hafta içinde annem ile konuşmaya karar verdim. Çok zor olacak, psikolojim altüst olacak, akrabalar baskı uygulayacak; biliyorum ama bunu yapmak zorundayım. Kendi hayatımda kararları kendim vermek zorundayım. Nasıl yapacağım bilmiyorum ama yapacağım. Işıkla kalın.
(Görsel: George Tooker)
“Her ‘Namaz kıl’ dendiğinde ‘İstemiyorum’ diye bağırmamak için kendimi zor tutuyorum.” için 4 yanıt
Ayriyeten yeni bir yazı yazmayacağım. Merak edeniniz varsa diye buradan devam etmek istedim.
Bu yazıyı gönderdiğim gün anlık bir cesaret ile annemle konuştum. Çok uzun bir konuşma oldu çünkü normalde konuya girme çabasına bile girmeden rahat rahat konuşan ben çok fazla uğraştım bu konuya başlayabilmek için. Annem çok anlayışlı biridir aslında ama konu din olunca değişeceğini zaten biliyordum. Kızmadı, bağırmadı, dövmedi. Aslında hiçbir şey yapmadı. Aslında en çok canımı yakan da bu oldu. Eskilerden birkaç şey söyleyip kapattı o gün o konuyu ama ciddi anlamda çok ağladım.
Her zaman favori, örnek, mükemmel olan kızı değişiyordu ve bunu gerçekten istemiyordu.
Arada hâlâ hatırlatmama rağmen “Ahiretini düşünüyoruz biz senin.” deyip beni koruyabileceğini sanıyor. Dini baskıdan bıkmış, psikolojik olarak birilerinin yanında olmasına ihtiyacı olan birine bir de başörtüsü zorla takılırsa neler olur diye kimse düşünmüyor.
Sadece zamanın ilerlemesini bekliyorum şu an. Her şeyin ilacı dedikleri zaman gerçekten işe yarar umarım.
Konuşabilme cesareti göstermen bile değişimin mümkün olduğunu gösteriyor.Önemli bir adım atmışsın.Başka adımlara da sıra gelecek.Biraz zaman alabilir ama zamanın sana bir şeyler katacağını unutma.
Birilerinin okuduğunu görmek ciddi anlamda mutlu etti. Annemle aramın biraz olsun düzelmesini bekliyorum aslında şu aralar. Çünkü onu beni destekleyecek duruma getirirsem gerek babam, gerek akrabalarım olsun, hepsiyle başa çıkabileceğimi biliyorum. Teşekkürler tekrardan <3
[…] yazılarımı (ilk mektup, ikinci mektup) belki okudunuz belki de okumadınız, pek de önemli değil. Artık dayanacak gücüm kalmadı. […]