Merhaba, ben eşcinsel bir bireyim. Ailem muhafazakâr insanlar değillerdi ama ülkemizin her kesiminde olan homofobik kafa yapısına sahiplerdi. Kendimi keşfetmem ortaokul son sınıfta gerçekleşti. Puanım düşük olduğu için iyi bir okula gidememiştim. Okulumda çoğu kişi homofobik ve muhafazakârdı. Genelde benimle konuşmuyorlardı. Lisede derslerime sıkı bir şekilde asılmıştım ve 3 dönem üst üste okul birincisi olmuştum. Sınıfta bazı kişiler bana ‘ibne’, ‘top’ gibi yakıştırmalar yapardı. Karakterim gereği bunları pek umursamazdım ama o dönemler hissettiklerimin yanlış olduğunu düşünüyordum. Bundan kurtulmak için Allah’a dualar ettim. Elbette hiçbir şey değişmedi.
2 yıl o okulda okuduktan sonra üniversite sınavına hazırlanmak için özel okula geçtim. Bu okul önceki okuluma göre daha iyiydi fakat maalesef homofobi her yerdeydi. Bu okuldaki öğrencilerin dinle herhangi bir bağı olmamasına rağmen ‘top’, ‘ibne’ gibi yakıştırmalar burada da devam etti. Beni en çok üzen olay da okuldaki sevdiğim bir arkadaşımın sevgilisinin de bana bu yakıştırmaları yapması ve arkadaşımın o durumda susmayı tercih etmesiydi. İşin ilginç tarafı ise okuldaki en yakın arkadaşım, okulun yobaz gözüyle baktığı tesettürlü bir kızdı. Kendisi beni olduğum gibi kabul eden birkaç kişiden biriydi. Üzerimizde genelde kötü gözler olurdu. Bir muhafazakâr kız ile bir eşcinsel erkek nasıl bu kadar yakın olabilirdi? Zamanla o arkadaşımın da katkısıyla kendime olan saygım artmaya başlamıştı. O, dini bunu yasaklamasına rağmen bana saygı duyuyor ve beni seviyordu. Neden diğer insanlar bunu yapamıyordu sadece saygı duysalar ve hakaret etmeseler bana yeterdi.
Aradan uzun zaman geçti ve şu an üniversitedeyim. Hedeflediğim bölümü kazandım ve bir erkek arkadaşım var. Liseden görüştüğüm tek kişi ise o muhafazakâr arkadaşım. Kendisi ile aynı şehirde olmasak bile her hafta düzenli olarak görüntülü konuşuruz. Lisede böyle biriyle karşılaştığım için çok şanslıyım.
(Görsel: George Tooker)