Önce hepinize çok teşekkür etmek istiyorum. Bu sayfayı 3-4 gün önce bulsam da çoğunuzun hikayesi bana şimdiden güç vermeye başladı ve kendimi daha iyi hissediyorum.
18 yaşımdayım ama intihar etmeyi defalarca kez düşündüm. Bir gün kimseye hesap vermeden yaşamak umuduyla hep vazgeçtim. Adım Nisa, anlamı ise ‘kadın’; oysa ben bütün yaşadıklarıma namus denen kavramın sadece kadına yapıştırılmasının sebep olduğunu biliyorum. 7. sınıfa geçinceye kadar hiç şiddet görmedim, hatta istediklerim her zaman oldu çünkü dedem ve babaannem beni çok severdi ve ebeveynlerim onlardan çekindikleri için aksi bir şey yapamazlardı. Her şey onlar gittikten sonra başladı. İlk dayağımı sevgilim olduğu için yedim. Dayak denmezdi; 3-4 tane sopanın sırtımda kırıldığını ve genital bölgeme yediğim tekmeden sonra kalkamadığım için babamın beni dövmeyi bıraktığını biliyorum. Evet, 7. sınıftaydım. Bunun üstüne bir insanla sevgili olmanın çok kötü bir şey olduğunu ve olanların da aynı şeyleri yaşamaması için ayrılmaları gerektiğini düşündüm. Lütfen siz çocuklarınızı size katlanmak zorunda kalacak şekilde değil, sizleri sevdikleri için yanınızda kalmalarını sağlayacak şekilde yetiştirin.
Sonra liseye giriş sınavı TEOG’a hazırlanmaya başladım. 450 puan almama rağmen beni Fen lisesine yollamak yerine bir kere sevgilimin olmasının beni farklı yerlere çekebileceğini öne sürerek eve en yakın meslek lisesine göndermeye karar verdiler. Önceden doktor olmayı düşünen ben, şimdi KPSS’den en kısa yolla nasıl atanırım, diye düşünmeye başladım. Liseye başlamadan önce ailemin zoruyla medreseye gönderildim ve 3 ay boyunca perdesi bile açılmayan bir dairede bir grup kızla kaldım. Orada kapanmam gerektiği hakkında çok şey dinledim ve liseye başlamadan önceki yaz kapandım. Tesettüre girdim değil; aslında kendimi herkesten çektim ve başıma bir örtü takmak, bol giyinmek; aileme edep ve namus simgesiymiş gibi geldiği için saçlarımı hapsettim. Çok uzun bir süre erkek arkadaşım dahi olmadı, babam duyar da yanlış anlar diye.
Açılmayı hiç düşünmedim; kız kardeşimi serbest bırakıp istediği yere istediği saatlerde yolladıkları zamana kadar. 11. sınıfın 2. döneminde bunu onlara söyledim, babam tepki çok vermese de annem işi ‘Hakkımı helal etmem’ demeye kadar getirince vazgeçtim. 12. sınıfın sonundayım ve sınava girmeyi bekliyorum. 2021’in başında bir daha sevgilim oldu ve bunu 3 hafta önceye kadar saklayabildim. Babam sürekli telefonumu kontrol eder -artık bir telefonum yok- ve bir gün gelen bildirimle her şeyi öğrendi. Sonra çocuğu eve çağırdı, onu biraz dövdü ve sonra sıra bana geldi. Aslında günde 7-10 saat ders çalışırken ona mesaj bile yazmıyordum. Biraz dayak yedim ve babam, aynı şey bir daha tekrarlanırsa beni öldüreceğini söyledi. Bu zoruma gitmedi çünkü böyle bir şey olursa yapacağını her fırsatta söyler dururdu. Bu olay olduğu için beni üniversiteye yollamayacaklarını, hatta bir işim olunca kadar tek başıma evden bile çıkamayacağımı söylediler. O günden sonra babam, her sabah beni okula götürür ve çıkınca da alırdı; okul ile evin arası 150-200 metre idi. Telefonumu aldılar, neredeyse 3 haftadır telefonum yok. Bu zor bir şey değil, her şey gibi buna da alıştım. Fakat annem ile babam bana defalarca kez şiddet uyguladıktan sonra gelip “Keşke ölsen kızım, en azından mezarına geliriz, yerini biliriz” dedi. Her gün uykumda dahil olmak üzere sürekli bunu duyuyor ve bunu düşünüyorum. Şu an yazınca da ağladım ama biliyorum, bir gün kendi ayaklarım üzerinde durup kimseye hesap vermeden özgür olacağım. Bu sabah kız kardeşimin ders saatlerini bilmediğim için yüzlerce hakaret işittim ama bunu tüm kadınlar ve tüm kızlar için hep beraber aşacağız. Televizyonda öldürülen birçok kadının haberini duyuyoruz veya kendine kıymak zorunda bırakılan birçok genç kız… Size söz veriyorum, bir gün bir işim olursa kaç tane canı kurtarabilirsem o kadar elimi uzatmaya çalışacağım. Gülümsemeyi bırakmayın, bir gün hapishanelerimizden kurtulmak dileğiyle…
(Görsel: Evelyn Dunbar)
“Ailemin zoruyla medreseye gönderildim ve 3 ay boyunca perdesi bile açılmayan bir dairede bir grup kızla kaldım.” için bir yanıt
Kız kardeşim çok zor zamanlar geçirmişsin okurken bazı yerlerde kendimi buldum umudunu asla yitirme özgürlüğe koşucağımız günleri hep aklına getir intiharı değil intihar bir çözümde değil onlar sana yaşattıklarıyla sende yaşayamadığın gençliğinle kalırsın halbuki daha yaşanıcak çok güzel günler var önümüzde üniversite okutmama konusunda eğer güzel biryer tıp hukuk veya ODTÜ boün itü gibi yerleri kazanırsan seni göndermek istememeyi düşünürken puanına da yazık edebileceklerini düşünebilirler eğer bunuda düşünmezlerse ne olursa olsun üni tercihi vermen yönünde kanaatim bu yılda online olabilir olmasa bile kyk bursu olsun birçok burs veriliyor part time işlerde var bir yolu illaki bulunur bizler yaşadığımızı başka kız kardeşlerimiz yaşamasın diye elinden geleni yapıcak olan yürekli kızlarız birlikte güçlüyüz ve birlikte özgürlüğe koşucağız üni hakkında fikir almak konuşmak istersen 29tavananna instegram hesabından ulaşabilirsin