Erkek arkadaşımın baskısına maruz kalmam neticesinde kapandım.

Merhabalar. Bu platformu birkaç ay önce keşfettim. Okudukça birçok kişinin mücadelesine tanıklık ettim ve sonunda ben de yazmaya karar verdim.

Öncelikle kendimi tanıtayım. Şu an 23 yaşındayım. Atanma sürecinde bir öğretmenim. Ben de buradaki birçok kişi gibi muhafazakâr bir ailenin içine doğdum. Açıkçası çok katı kurallarla yetiştirilmedim. Ailem 5 vakit namazını kılan, ramazanda orucunu tutan, hac vazifesini yerine getiren bir ailedir.

14 yaşında lise 1’e geçtikten bir süre sonra kapandım. Kapanırken herkes gibi ben de kendi hevesimle kapandığıma kendimi inandırmıştım. Ne büyük yanılgıymış. Ben liseye geçerken annem ve babam kapanmam konusunda diretmişti, “Bu benim hayatım, ben ne zaman istersem o zaman kapanırım” diyerek kestirip atmıştım. Sonrasında bu konu tamamen kapanmıştı. Fakat lisedeyken çocukça hislerle kurulan bir ilişkide erkek arkadaşımın baskısına maruz kalmam neticesinde kapandım. Ben dışarı çıkarken sürekli “Başını örttün mü, neden başını örtmeden dışarı çıktın?” gibi söylemlerle beni bıktırmıştı. En sonunda zaten içinde bulunduğum toplumdan gördüğüm ve merak edip kendime yakıştırdığım için ‘Hevesim var’ diyerek bir cumartesi günü dershane çıkışında eve başımı kapatarak dönmüştüm.

Eve döndüğümde her şey gayet güzeldi. Annem, babam sevinmişti. Bense bana yeni görüntüme uyacak şekilde kıyafetler alınacağını düşünerek bu hevesimi zirvede tutuyordum. İlk darbemi ise ertesi gün babamdan yedim. Aldığım şalın parasını nereden aldığımı sorma gafletinde bulundu. Ben yeni kıyafetler hayali kurarken içine düştüğüm bu sorgulanma, hiçbir zaman unutamayacağım anılar arasında yerini aldı. Babamın bu sorgulamasını annem “Kız kapanmış sen ne saçmalıyorsun?” diyerek savuşturmuştu. Ama bu sorgulama içimde hâlâ bir yara olarak yerini koruyor. Sonrasında erkek arkadaşımla ayrıldık. Tabii ki bu kapanmadan pişman olmuştum. Fakat o zamanki aklımla böyle şeyler bir kere olur, diyerek kendimi ikna etmiş ve iç sesimi susturmuştum. Ne büyük yanılgı. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum.

Üniversiteye gittim. Okuduğum şehir tam bir ‘muhafazakâr yobaz’ memleketiydi bana göre. Okuduğum şehirde bana farklı gözle bakılmaması için ve arkadaşlarımın da kapalı olmasının verdiği konforla üniversitede açılmayı hiç düşünmedim. Keşke düşünseymişim. Aklımın köşesinden geçseydi de onca zamanım yapmak isteyip yapamadıklarımla geride kalmasaydı… Şimdi ise aklımda sürekli açılmak var. Başörtüsünün Arap gelenekleriyle dine entegre edildiğine inanıyorum. Nasıl yaparım, yapabilir miyim, cesaretimi toplayabilir miyim; bilmiyorum. Atandığımda insanlar beni olmak istediğim halimle tanısınlar istiyorum. Çünkü gelecek hayallerimde -örneğin öğretmenlik yaparken veya bir deniz tatiline çıktığımda, eşimle gezerken- kendimi başım açık hayal ediyorum. Sadece içimi dökmek istedim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Eğer konuşmak isteyen olursa yorumlara bir iletişim adresi bırakmasını rica ediyorum.

(Görsel: Jean Dunand)

Comment (1)

  1. Merhaba konuşmak istersen yazabilirsin ben de aynı mücadeleleri veriyorum [email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir