Ben dinimden, dini yaşamayı bilmeyenler yüzünden soğumak istemiyorum.

Bana “Ateist oldun!” dedi, “Sen ateistsin!”. Değilim, ateist değilim, Allah’a inancım var! Dine inanıyorum ama ibadetimi onlar gibi gösterişle yapmadığım için beni dinsizlikle suçluyorlar, suçlamaya devam edecekler. “Yakında götünü de açarsın” dedi annem, açmayacaktım! Öyle bir niyetim yok. Ben yalnızca görünmez olmak istiyorum. Kalıplara, gruplara dahil olmak istemiyorum. Yalnızca, tek başıma bir birey olmak istiyorum. Başörtüsüyle mutlu değilim, bunun sebebi; insanlar, o, bu değil. Tek sebebi, kendimi rahat ve özgür hissetmiyorum. Ben özgür olmak istiyorum! Bu kadar, yalnızca bu… O, bu değilim; ben benim! Yalnızca ben.

Kendimden o kadar uzaklaştırıldım ki öz benliğim tam olarak kim ve nerede bilmiyorum; beni istedikleri gibi yönetiyorlar, onların istediği gibi biri olmadığım vakit dışlıyorlar, iğneleyici kötü sözler söylüyorlar. Yalnızca onların istediği gibi biri olmadığım için, yalnızca kendim olduğum için… Ben kendim olmak istiyorum; başkası değil, başkasının istediği gibi biri değil.

Diğer insanlar eğitim, hayat, kitaplar ve yeni şeyler öğrenme peşindeyken, ben başörtü konusunda kilitli kalmışım. Tek derdim buydu sanki, bundan başka derdim olamazmış gibi. Yahu günahsa bile benim günahım, onlar neden bunu bu kadar kişiselleştiriyorlar ki?

Annem ateistlikle suçladı. Babam da muhtemelen beni reddeder, sonra öldüresiye döver belki, huyu değildir ama yapar çünkü beni pek sevdiği söylenemez. Abim her türlü günahı, zinayı işlerken, sabahlara kadar dışarıda volta atarken; açılmak istediğimi öğrense hemen günah bekçisi kesilir döver. Din hakkında en ufak bir fikri olmamasına rağmen! Dinde zorlama yok madem, ailem ve çevremde hiç üzerine vazife olmayan herkes neden zorluyor beni? Hani günahı da sevabı da banaydı? Onlara ne oluyor?

15 yaşımda kapandım, şu an 19 yaşımdayım. Kapandığım günden 1 ay sonra geri açılmak istedim, annem kızdı… Sustum ve sindirmeye çalıştım. Unutmaya çalıştım, bu şekilde yaşamayı öğrenmeye başladım. 1 yıl sonra tekrar açılmak istedim, kendimi mutlu hissetmiyordum başörtüsüyle. İstemiyordum işte… Sürekli olarak belli zaman aralıklarıyla açılmaya çalıştım ama her seferinde annem bana engel olup beni sindirmeye çalıştı. Ah bir bilse dinde zorlamanın olmadığını… Hem zaten ona “Sen bana kapanmam gerektiğini, Kur’an’ı ve birçok şeyi öğretmeye çalıştın, günahı senden çıktı, bundan sonrası bende” dememe rağmen dinlemedi beni, dinlemiyor.

1 ay sonra yeni okula başlayacağım, bu süre içerisinde açıldım açıldım, açılmadım bir daha açılamayacağım. Çok geç olmuş olacak, dolayısıyla içimden açılmak isteyeceğim hep, başörtüsünden ve bu gidişle dinden de soğuyacağım. Ben dinimden, dini yaşamayı bilmeyenler yüzünden soğumak istemiyorum. Onlara inat dinimi bırakmak istemiyorum. Açılmak istiyorum, bu benim kişisel kararım. Ama onlar için bir hiç olduğumdan ötürü bu kararıma saygı duyulmuyor. Korkuyorum, hem de çok.

Berlin’de bizim hemşerilerin çok yoğunlukta olduğu bir mahallede yaşıyorum, hemen hemen herkes beni tanıyor ve binamızda da çok fazla akrabamız var. Hepsinin tepkisinden çok korkuyorum, el âlem ne der’ci biri olmamama rağmen psikolojisi çok çabuk bozulan, her şeyi kafaya takıp depresyona girebilen biriyim. Çevremdeki insanların bilmeden iğrenç sözler söyleyeceklerinden hiç şüphem yok, nasıl kaldırırım tüm bunları, bilmiyorum. Asla kolay olmayacak. Karar vermek için son bir ayım kaldı, fazla değil. Dayanamıyorum, intiharı bile düşünüyorum. Çünkü bana başkalarının çizdiği o hayatta yaşmak istemiyorum, kendi hayatımı kendim çizip yaşamak istiyorum, buna da izin vermiyorlar… Ya kendi hayatımı kendim yaşayacağım ya da istedikleri o hayatı yaşamamak için canımı alacağım. Çok zor, çok.

Sevgiler,

Dilara

(Görsel: Tamar Nadiradze)

Comments (3)

  1. Merhaba Dilara bu sitedeki pek çok insan gibi bizimde hikayelerimiz benziyor ama nedense seninle bir tık daha benzediğini hissettim. Seninle benzer yollardan geçtim hâlâ da geçiyorum. Belki biraz sohbet etmek iyi gelebilir. insan kendini dinlemede, yalnız kalmada dozu fazla kaçırmamalıymış bu dönemde onu anladım ama bazen sadece derdini anlatmayacağını bilip sanırım boşuna da kendini yormak istemiyor insan..

  2. Dilaracım ben de seninle aynı görüşteyim. İntihar gibi bir düşünceyi aklından geçirmen doğru değil. Her şey geçici bunu unutma. Ve yaşın asla geç değil. Dilediğin yaşta açılabilirsin. Ben 20 yaşındayım konuyu ailemle paylaştım ve okul açılmadan bu işi halletmeyi düşünüyorum. Allah yardımcımız olsun ?

  3. Kokao sana nasıl ulaşabilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir