Ben küçük yaşta kapandım. İmam Hatip’te okuduğum için çok sayıda kapalı öğrenci vardı. Ben de kapanmak istedim; aileme söyledim, onlar da “Tamam” dedi. Yani kendi isteğimle kapandım ama o zamanlar çocuktum, sorumluluklarımı bilmiyordum. Şimdi aileme açılacağımı söylesem bana çok kızarlar ve izin vermezler diye korkuyorum. İkizim de benimle aynı durumda, o da açılmak istiyor. Ailemin vereceği tepkiden korkuyorum. Bir yandan da yalnız olmadığım için kendimi şanslı hissediyorum, en kötü ikizim var.
Bu sene 16 yaşına gireceğiz, ailemize bahsetmekten çekiniyoruz. Belki abim arkamızda durur ama ondan da emin değilim çünkü genelde bizimle dalga geçiyor, “İktidar değişince açılırsınız” gibi sözlerle… Biri ne zaman kapandığımızı sormuştu, abim de hemen “1. sınıftan beri” gibi bir şey diyerek dalga geçip gülmüştü. Bugün bize “Açılmayı düşünüyor musunuz?” diye sordu. Ben daha cevap vermeden kendisi “Zeynep ‘Hayır’ der de Esma’yı bilmiyorum” dedi, Esma ikizimin ismi. Sanki bizi tanıyormuş gibi hakkımızda konuşması üzüyor. Bizi seviyor ama sırf kapalıyız diye mi, bilmiyorum. Çoğu zaman tuhaf bakışları var.
Ben aslında anne ve babamın vereceği tepkiden korkuyorum. Nakil aldırmak istediğimizi söyleyince “Ne yapacaksınız, erkeklerle mi okuyacaksınız?” dedi. Sonradan ikizimle beraber ikna ettik. “Oraya gidecekseniz açılmak yok” dedi, geçmişte kapalı kızları zorla açtıklarını söyledi. Bence açık olunca kapalı olduğundaki kadar dikkat çekmiyorsun; sırf kapalısın diye insanların senin hakkında fikirleri oluyor, AKP’li olmak gibi… En yakınımdaki kişi olan abim bile böyle düşünüyor, “Sen sizin İmam Hatip ortamınızı biliyorum” diyor. Benim ise henüz arkadaşım bile yok; sadece güvenebileceğim bir ikizim var, onun dışında güvendiğim kimse yok. İkizimle beraber açılmak istiyoruz ama ailemin vereceği tepkiden korkuyorum çünkü bizim açılacağımıza asla inanmıyorlar.
(Görsel: Prudence Heward)