Dayanacak gücüm kalmadı. Kafamdaki örtüyü çıkarma mücadelem yetmezmiş gibi tekrar İmam Hatip’e gönderiliyorum. 7 senedir İmam Hatip’te okuyordum ve geçen haftalarda nakilimi düz bir Anadolu lisesine almıştım. Şimdi ise ailem beni oradan alıp tekrar bir İmam Hatip’e verdi. Nedenmiş, iyice yoldan çıkmışım, elime hiç Kur’an almıyormuşum! Eğer İmam Hatip’e gitmezsem cehennemde cayır cayır yanacakmışım…
Hem açılmak istediğim için hem de düz bir Anadolu lisesinde okumak istediğim için yine cehennemlik ilan edildim. Kafayı dinle bozmak üzereyim. 7 senedir Kur’an’dan başka bir şey görmüyorum. Sırf baskılarınız nedeniyle bu dinden soğudum, bu başörtüsünden soğudum. Beni dinden soğuttunuz!
En büyük korkum okuyamamak ve hedeflerimi gerçekleştirememek. Bu evdeyken ve bu insanlarla beraberken okuma ihtimalim yok. Çok korkuyorum; tekrar dövülmekten, odama kilitlenmekten, okumama engel olmalarından… Başaramazsam bu evde çürüyüp gideceğim. Zaten günden güne yok oluyorum. Aylardır kafamdaki örtü yüzünden dışarı çıkmıyorum. Bir de üstüne yine bu İmam Hatip mevzusu çıktı. Yalvarırım durun artık, yalvarırım dur artık baba! Tabii ben bir hacı kızıyım, o yüzden kapalı olmam ve İmam Hatip’te okumam gerek, değil mi baba? Neden ya, neden? Anlayamıyorum. Şu satırları yazarken bile gözyaşlarımı tutamıyorum. Neden aileme göre yaşamak zorundayım? Neden onlar dindar diye benim de dindar olmam gerekiyor? Neden onların inandıkları şeye benim de körü körüne inanmam gerek?
Eğer hacı ve dindar bir aileniz varsa hayat sizin için çok daha zor. 5 vakit namazlarını kaçıramazsın. Size sürekli dini sorular sorulur ve bunları cevaplayamazsan ayıplanırsın. İmam Hatip’te okuyorsun diye gözlerinde büyür, cennetlik olursunuz. Namus ve edep kavramı sadece kadına özeldir. Aileniz hacı diye sizin de onlar gibi olmanızı beklerler. Nereye kadar güçlü kalmam gerek?
(Görsel: Harold Gilman)