Nereden başlasam, bilmiyorum. Henüz 4 yaşındayken Kur’an kurslarına gönderildim. Orada fiziksel ve psikolojik şiddet gördüm, hocamız doğru okuyamazsak sopayla vuruyordu, hâlâ bazı izleri var. Asla şort, askılı gibi kıyafetler giymedim. Bir keresinde bayramda dizlerimin çok az üstünde olan bir etek giymiştim ve bu yüzden tokat manyağı olmuştum, her yerim morarmıştı ve titriyordum. 10 yaşında babamdan “Kur’an okumazsan, namaz kılmazsan seni asarım” tehdidi aldım. Üzerimde her zaman bir baskı vardı. Babam bazen beni gözleriyle döverdi.
Şu an 8. sınıftayım. Geçenlerde annem yanıma geldi ve “Baban 14 yaşına girince kapanmanı istiyor yoksa okutmayacakmış” dedi. Şok oldum. 5 ay kaldı, 5 ay sonra başıma bir bez parçası bağlatıp beni ona göre yargılayacaklar. İmam Hatip’te okuyorum. Açıkçası bu beni pek üzmüyor çünkü çok katı bir okul değil ve kapalılık zorunluluğu yok. Siyah ve uzun giyindiğimiz sürece formayı da önemsemiyorlar. Sınıfta başarılıyım, il birinciliklerim var, denemelerde en düşük notum 420. Buna rağmen babamı mutlu edemiyorum, her şeyin daha fazlasını istiyor. Ondan tek bir kez para istemedim, bursluluk paramla test kitabı alıyorum, özel ders ya da dershane gibi bir yere de gitmiyorum. Buna rağmen derslerim konusunda beni azarladıktan sonra akrabalara “Kızım benim sayemde başarılı, ona ben destek oluyorum” diye övünüyor. Bundan nefret ediyorum. 2 gün önce beni oturma odasına çağırıp telefonumu kurcaladı. Telefonda bana kızacağı bir şey bulamayınca “Kesin siliyorsun” deyip dövdü. Dayanamadım, bağırdım, “Ne istiyorsun benden, yeter, şu zamana kadar seni utandıracak ne yaptım? Ne zaman sana saygısızlık yaptım? Ben kötü bir şey yapmadığım halde dayak yemekten bıktım” deyip odaya kaçtım. Bazen nefesim kesiliyor, gözlerim kararıyor, içim titriyor. Dayanamıyorum.
(Görsel: Karl Hofer)