Aşırı dindar, sağcı ve paranoyak bir aileye sahibim.

Nereden ve nasıl başlayacağımı bilmiyorum. En çok söylemek istediğim şey, artık takatimin kalmadığı. 15 yaşındayım ve 75 yaşında gibi hissediyorum. Bana fark ettirmeden beni zorla kapattılar. Zaten aşırı dindar, sağcı ve paranoyak bir aileye sahibim. Tek dayanağım arkadaşlarım ve sanırım onları kaybedersem hayatıma noktayı koymuş olurum. Açılmak istediğimi babama söyledim ve bunun namussuzluk olduğunu söyledi. Modern ismiyle Kur’ancıyım ki bunu söylemek bile bana saçma geliyor. Ailem ise katı Sünni.

Artık sevgi değil, özgürlük istiyorum. Annem geceleri perdemi açmama bile izin vermiyor. Nedeni ise insanüstü varlıklar, onların beni izlediğini düşünüyor ve bu yüzden perdemi kapatıyor. Küçükken bana hiç mum üfletmezlerdi. Doğum günü mü? O da ne? Örneğin bir gün elektrik gittiğinde mum yakmıştık ve elektrik geldiği zaman mumu söndürmemiz gerektiğinde 8 yaşındaki ben mumu söndürmek istemiştim. Annem, “Sen üfleme, Hristiyanların üflediği gibi üflersin” demişti. Durum bu derece vahim… Erkeklerle asla konuşamam ve sokakta yürürken 2 erkeğin arasından geçmem beni namussuz yapar, annem bunu ilk söylediğinde 9 yaşındaydım. Artık gözlerim ağrıyor ve onların yanında ağlayamıyorum. Çok sevdiklerini söylerler ama gözüm bozulduğunda doktora gitmek istediğimde bana ‘özenti’ derler. Geç teşhisten dolayı göz numaram yaklaşık 2 ve gözlüğü bile çok sonra aldık. Maddi bir sorunumuz yok, çok şükür. Fakat çok paranoyaklar… Psikolojimi ciddi manada bozdukları için bu sağlığıma vurdu ve özür dileyerek söylüyorum ki tuvaletimi yaparken zorlanıyorum. Üstüne şu an reglim. Bana “Neden tuvalette bu kadar uzun süre kalıyorsun?” diye kızdılar. Ailemle muhabbete girmemek için ders çalışıyorum ama her şeye rağmen derslerim bu sene pek iyi değil. LGS sınavından 407 aldım ve beni sürekli başkalarıyla kıyasladılar. 40 tane test kitabı bitirdim, harçlıklarımı o kitaplara verdim, elimden bu geldi ama yine ben suçlu oldum. Arkadaşlarım kendi ailelerini anlatınca çok üzülüyorum. Bunu yazarken ağlamak üzücü. Hiçbir insan sizin tabularınıza göre yaşamak zorunda değil. Bir çiçeği solduruyorsunuz ve artık yağmur suları bile işe yaramaz. Umarım birisi bunu okur ve bana yardım eder çünkü çok ihtiyacım var. Son olarak, her zaman yanımda olan bir taneme onu çok sevdiğimi iletmek istiyorum. Onu sadece ben biliyorum, bildirmek istiyorum… Birbirimize yardım etmeyeceksek neden varız?

(Görsel: Katherine Bradford)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir