Merhaba. Bu, buraya yazdığım ikinci mektup.
Yarın haremlik selamlık derecesinde dindar olan annemle yüzleşeceğim… İlk defa ciddi ciddi karşısına geçeceğim. Bağırıp çağıracağından, kapıları kilitleyeceğinden, şiddete kadar ilerletebileceğinden emin olsam da deneyeceğim çünkü içimde bir kazan gibi kaynayan özgürlük hissi, onu bastırmaya çalıştıkça taşıp bütün benliğimi yakıyor. Üniversite sınavının bitmesini bekledim, çok sabrettim, çok ağladım, her gün sayfalarca günlük yazdım. Derdimi defterlere sığdıramıyordum, anlatmakla yetinemiyordum, duvarlarla konuştuğum çok oldu. Yapayalnızdım. Ama işte şimdi yüzleşeceğim. O kadar korkuyorum ki… Cesur olmam gerekiyor, güçlü ve kararlı durmalıyım, biliyorum. Ama hassas karakterim yüzünden en ufak bir bağırışta yelkenleri indirip ağlayacağımdan çok korkuyorum.
Bu akşam bana ve buradaki tüm kadınlara umut olmasını istediğim bir sözü sizinle paylaşmak istiyorum:
Ne efsunkar imişsin ey didar-ı hürriyet, esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.
(Görsel: Tatsuro Kiuchi)
“İçimde bir kazan gibi kaynayan özgürlük hissi, onu bastırmaya çalıştıkça taşıp bütün benliğimi yakıyor.” için bir yanıt
Lütfen bana yaz @heidialp123