Anlayışlı bir anne gördüğümde evde çocuğuyla neler yaptıklarını hayal ederdim, kendimi o evde hayal ederdim.

Annesinin her canı istediğinde ona “Orospusun, kaşarlanmışsın” gibi ağır sözler söylediği bir bireyden nasıl bir psikoloji ya da nasıl bir özgüven beklenebilir? 18 yaşıma yeni girdim ve 13 yaşımdan beri annem tarafından bu sözlere ve benzeri küfürlere maruz bırakılıyorum. Annemin amacı nedir, bilmiyorum. Annemi hiçbir zaman üzmedim, ona sesimi yükseltmedim, anneme düşkün biriyim. İnsanın en özgüvenli olduğu dönemi ergenliğidir lakin ben o dönemde bile kimseyle konuşamazdım, herhangi bir tanıdık görsem selam vermeye bile çekinirdim. Şu anda bile birkaç arkadaşım dışında kimseyle sohbetim yoktur. Annem yeri geldiğinde “Sen niye pısırıksın, niye özgüvenin yok, niye bu kadar kambursun?” diye sorular sorar, ben de diyemiyorum ki “Senin sayende annecim”…

Üniversite sınavına bir güzel hazırlandım, annem ve babam bana “Nereye istersen gidersin” dedi. Sınavda iyi bir sıralama yaptım, istediğim üniversite tutuyordu ama annemin uzağa gidersem çocuk bile yapabileceğim düşüncesi yüzünden beni yaşadığımız yere yakın diye Türkiye’nin en kötü üniversitesine gönderecekler. Bana 2 seçenek sundular; ya açık öğretim ya da şu şehir, dediler. Benim içimde ne okuma hevesi kaldı ne yaşama sevinci. Sırf buralardan kaçmak için o pis şehre, o kalitesiz okula gideceğim. Bir daha anne ve babamın evine dönmek istemiyorum. Okulum bitince mesleğimi elime alamasam da herhangi bir iş bulup başka bir şehirde tek başıma yaşamak istiyorum. Bu hayalimin, bu hedefimin de önüne geçmezlerse tabii… Bu yaşıma kadar ne hayal kurduysam hiçbirine izin vermediler. Sağlık meslek lisesine gitmek istedim, “Ortamı kötü” dediler, “Ne gerek var?” dediler, “Önemli olan üniversite” dediler ve beni yine ilçemizin en kötü okuluna gönderdiler. Üniversiteye hazırlandığım süreçte onlara hayallerimden bahsettiğimde beni küçümsediler, “Yapabileceğine güveniyor musun?” dediler, hevesimi kırdılar, bana hiçbir zaman güvenmediler ve yanımda durmadılar. Annem benden bahsederken beni “O okuyamaz, onun kapasitesi yok, evde iş görecek” gibi cümlelerle anlattı. Babam ise ben evlenince kocamın beni beğenmeyip boşayacağını düşünüyormuş, anneme böyle söylemiş. Bir baba bile kızına bunu diyorsa, bunu düşünüyorsa, bu kadar değer vermiyorsa elin oğlu neden değer versin ki? Babamın bunu demesinin sebebi de küçükken geçirdiğim bir operasyon sonucu vücudumda birçok dikiş izimin olması ve sağlık sorunlarım.

İnkâr etmeme rağmen kilo vermek için yemediğimi söylüyorlar çünkü onların bana çektirdikleri yüzünden sürekli hızla kilo kaybettiğimin farkındalar. Bu yüzden yine sebebi bende arıyorlar. Ben bir şekilde kendimi toparlamaya çalışıyorum çünkü bana yardım edecek kimse yok. Aile içinde yapayalnızım, ailem 6 kişilik bir aile ama kimse benim yanımda değil. Zor zamanımda teselli veren olmaz, annem bana o kelimeleri kullandığında kimse sesini çıkartmaz, sessizce izlerler. Onlarla ilgili bir durum yoksa benimle konuşmazlar. İyi günümde beraber gülüp eğleniriz, iyi anlaşırız lakin kardeşlerim bana yoldaş olacaklarına arkamdan bir tekme de onlar vuruyor. Babam beni öldüresiye dövdüğü günlerde onlar sadece izlerdi.

“Senin hiç mi hatan yok?” derseniz elbette hatam vardır, sosyal medya hesabı açıp fotoğraf paylaşmam gibi mesela… Tekrar söylüyorum, 18 yaşındayım. Benim ne kadar kötü hatam olursa olsun çözümü dayak ya da namusuma küfür etmek değildir, şiddet uygulamak değildir. İleride evlenebilirsem kızıma ya da oğluma asla böyle duygular yaşatmam, her ne hata yapmış olsalar bile her zaman arkalarında dururum, hiçbir gece yatağında Allah’a “Ölmek istiyorum” diye yalvarmalarına izin vermem. Ben öyle bir anne olmayacağım. İçimde halledemediğim çok şey var. Buraya anlatamadığım, yaşadığım çok ağır şeyler var. Elimden bir şey gelmiyor. Kimse bana yardım edemez. Aile insanın kaderidir. Birçok iyi anne ve baba gördüm ve her zaman “Ben de böyle olacağım” dedim. Anlayışlı bir anne gördüğümde hep hayranlıkla bakardım, günlerce o kadını düşünürdüm, evde çocuğuyla ne yaptıklarını hayal ederdim, kendimi o evde hayal ederdim. Benim kaderim de bu. Hayatımda ne kadar çabalarsam çabalayayım, istediğim şeyleri elde edemeyeceğim. Hiçbir hayalim gerçekleşmeyecek ve bunun farkında olmak çok üzücü.

(Görsel: Alefes Silva)

“Anlayışlı bir anne gördüğümde evde çocuğuyla neler yaptıklarını hayal ederdim, kendimi o evde hayal ederdim.” için bir yanıt

  1. Annemle ilişkimiz aşağı yukarı aynıydı, seni çok ama çok iyi anlıyorum. Biliyorum çok zor, biliyorum bazen dayanamayacak gibi oluyorsun, biliyorum bin parçaya bölünmüşsün ve her parçanda ayrı bir çatlak var ama o parçaları toplayıp yapıştırmak zorundasın. Çünkü annen hasta, normal değil ve korkarım seni de hastalandıracak. Belki onun gibi olmayacaksın ama bazı başka noktalardan patlak vermesi hiç şaşırtıcı değil. Örneğin ben üniversiteye başladıktan sonra temizlik takıntısı nedeniyle psikiyatrik tedavi görmeye başladım. Ve bence anne babamın yaşadığı anlaşmazlıklar, evdeki psikolojik şiddet, korku, stres, kavgalar, ebeveynlerimin arasında kalmak, ikisinin de beni diğerine birşey söylememekle ya da taraf tutmakla itham etmesi, duyduğum her bir hakaret psikiyatristime giden o yola bir taş ekledi. Umarım senin sağlığın benden daha iyidir. Umarım benden daha dirayetlisindir ve bu yaşadıkların seni yanlışlıklara sürüklemez. Bol bol dua et, sabret.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir