Merhaba, ben ismini veremeyen, vermeye korkan sayısız kadından sadece biriyim. Benim buraya yazma nedenim kendimle yüzleşmek. Bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyorum ve bu benim için çok önemli bir sınav. Ailemden ayrılıp özgür bir kadın olmamın tek yolu. Ailem normalde kötü insanlar değil, eğitimimle ilgili bana çok değer veren insanlar. Kadın olmasam ailemden dünyanın en iyi insanları olarak bahsedebilirdim. Ama kadınım ve ailem, dünyam kadar ahiretimi de önemsedikleri için (!) beni 11 yaşımda kapattı. 12 yaşında cemaat yurdundaydım. Lisemi de açığa aldım ve totalde 4 yıl o cehennemde yaşadım. Ailem beni zorlamadı. Tabii küçüklükten beri “Benim kızım hoca olacak.” deniyordu. Hatta “Büyüyünce ne olacaksın?” diyenlere “Hoca olacağım.” diyormuşum. Annem hâlâ gurur duyarak anlatır. Ben ise tiksiniyorum. Küçük bir çocuk doktor olmak, ne bileyim astronot olmak istemeli. Hakkında hiçbir şey bilmediği bir dinin hocası değil. Ama üzerimde hep psikolojik baskı vardı. Liseyi de bıraktığım için yurttan çıkınca ne yapacağıma dair fikrim yoktu. Ayrıca hep ailem çok üzülür, onları nasıl kırarım diye düşündüm. Neyse, bu süreç intihar düşünerek geçti.
16 yaşıma gelince artık üzerimdeki enayiliği atıp ayrılmak istediğimi söyledim. Onlar da diretmedi. Zaten psikolojik sorunlar yaşıyordum. Kurs hayatını anlatmayacağım, çünkü anlatılmaz yaşanır arkadaşlar. Abartmıyorum, günde 10 saat kurs dersi oluyordu, teneffüs yoktu ve ben 10 saat ağlıyordum. Yurttan çıkalı 2 yıl oldu ve yurdun bana kazandırdığı tek şey dinden soğumam oldu. Şu an buraya yazma sebebime dönüyorum. Dediğim gibi, üniversite sınavına hazırlanıyorum ve Enes Kara’nın intiharından beri ders çalışamıyorum. İçimden bir ses üniversiteye gidince tesettürden kurtulduğum zaman (Ekonomik özgürlüğüm elime geçmeden bunu asla yapmam, çünkü ailem büyük ihtimalle reddedecek. Ailem reddetmesin diye hayatım boyunca açılmamak gibi bir enayilik yapmak hayatımın en büyük korkusudur. Ne olursa olsun onları sevmeden duramıyorum, onlar benim 505’im ve reddederlerse geçinemem.) ailemin verdiği tepkilerden intihar edeceğimi düşünmeye başladım. 1 haftadır beynimden sürekli intihar notumu hazırlıyorum. Deneme sınavına girdim, intihar mektubumu düşünmekten sınavı çözemedim, yarıda bıraktım. Sanki hayatım gerçek değil gibi hissediyorum. Bu berbat hayat bana nasıl ve neden geldi? Bunu düşünmeden duramıyorum. Ben ne zaman normal bir insan olacağım? Ben çok yoruldum. Ailem kötü insanlar olsaydı keşke. O zaman onları reddetmek daha kolay olurdu. Hayat gerçekten berbat ve dayanılmaz. Ama her daim umudum var. Zaten olmasa intihar mektubunu düşünmez direk çekerdim.
(Görsel: George Hendrik Breitner)