Merhaba. Baskıcı, zorba ve manipülatif bir anne-baba, erkek-kız ayrımcılığının sonuna kadar yaşandığı ve bunu maalesef erkek kardeşimle yaşadığım bir evin içerisinde, sanki denizin dibindeki kumlardan adım adım, basınçtan patlamak üzere gibi yürümeye çalışıyorum. Evde asla bir huzurum yok. 20 yaşındayım. Havacılık okudum, ama babam beni dil kursuna göndermedi. Evde çalışacağım bir ortam yok ve bilgisayara da sahip değilim. Okuduğum meslek dışında para kazanmak ve kendimi dil kursuna göndermek istedim. Kız olduğum için ona da izin vermediler. Babam geri kafalı, öfke sorunları olan ve travmatik bir çocukluk geçirmiş biri ve bu hatalardan ders almak yerine ablama, bana ve benden 15 yaş küçük erkek kardeşime de bunları yaşatıyor. Annem iyi bir üniversiteye gitmiş, eğitimli biri ama üzüm üzüme baka baka kararır misali o da babamla sürdürdüğü evlilik boyunca onun kötü huylarını almış görünüyor.
Evde resmen hizmetçi gibiyim, asla kendime ait bir alanım yok. Üniversitemi bitirdim ve şimdi ikinci eğitimimi açıktan sağlıyorum, ama ne ders çalışabiliyorum ne de bundan yakınabiliyorum. Sürekli ”Sen evin kızısın, yemeği, temizliği yapmalı, annene hiçbir iş bırakmamalısın.” diyen babam ve onun bu sözlerinden güç alarak en ufak bir şeye elini sürmeyen bir annem var. Sürekli bu tutumlarının yanlış olduğunu, benim bir birey, saygıyı hak eden bir insan olduğumu, onlara iyi dille açıklamaya çalışıyorum. Hatta bazı zamanlar karşılıklı hakarete maruz kalarak kavgalar ediyoruz, ama elimde daima koca bir sıfır oluyor. Erkek kardeşim erkek olduğu için sürekli pozitif ayrımcılık görüyor ve annem, bunu bizden saklama gereği bile duymuyor. Ona en iyi yemekleri yapıp bize vermediği ve “Kendiniz yapın” dediği bile olmuştur. Babam sürekli çocuğa dua ezberletmeye çalışıyor, bize sürekli “Bugün Allah için ne yaptınız?” diye soruyor ve beğenmediği cevaplardan yeni bir kavga türüyor. Yeni bir eve taşındık ve tadilatı bitmeden babamın yanlış yaptığı anlaşma sonucu, evimizden resmen zorla çıkarıldık ve kapıları, tavanları, banyo sistemi olmayan yeni evimize getirildik. Hâlâ o evdeyiz ve bu dediğim eksiklerden hiçbiri tamamlanmadı, ama mutfakta bırakılmış tek bir kirli tabak yüzünden babam; anneme ve bana, babam işe gittikten sonra da annem yine bana bağırıyor. Her gün biraz daha mutsuz, her gün biraz daha umutsuz uyanmaktan, kendimi anlatamamaktan, bu psikolojik savaştan çok yoruldum.
(Görsel: Thawan Duchanee)