Merhaba. Ben Gamze, 34 yaşındayım. İstanbul’da kız kardeşimle beraber ailemden ve memleketimden uzakta bir yaşam sürüyorum. Çok güzel giden mutlu bir ilişkim var. Sevgilim ile aramda 6 yaş var ve o henüz eğitim sürecini tamamlamadığından evliliği bir süre daha erteliyoruz.
Benim hikayemde anlatmak istediğim; ilerleyen yaşa, uzun senelerdir -benim hikayemde bu süre 15 sene kadar- aileden ayrı yaşıyor olmaya rağmen, ailelerin düşüncelerimizde ve davranışlarımızda büyük bir baskı oluşturabilmesi üzerinedir. Yaklaşık 4 aydır sevgilimle beraber yaşıyorum. Ancak kız kardeşim haricinde ailemden bunu saklıyorum. Annem ve babam sevgilimi tanıyor ama ilişkimizin sadece basit bir flörtten ibaret olduğunu düşünüyor. Hâlâ kız kardeşimle beraber aynı evde yaşadığımı düşünüyor. Eşyalarımın çoğu hâlâ eski evimde, yeni evime sadece birkaç parça kıyafet ve eşya getirdim. Ailem memleketten ziyarete geleceği zaman tekrar eski evime gidiyor, onların ziyaret süresi boyunca o evde yaşamıma devam ediyorum. Onlar memlekete evlerine dönünce ben de tekrar yeni evime dönüyorum. Günlük telefon konuşmalarımız ise tamamen yalanlar üzerine kurulu. Hal böyle olunca giderek daha da azalan sıklıkla onlarla iletişime geçiyor, “Çok yorgunum bu aralar, sizinle bir süredir konuşamadım” bahaneleri arkasına sığınıyorum. Hayatımda her şey yolunda ve çok mutluyum, ama bunu canımın parçası annemle paylaşamıyorum. Ona ne kadar çok sevildiğimi, değer gördüğümü anlatamıyorum. Bugün ne yemek yaptığımı ya da sevgilimin benim için ne yemek yaptığını anlatamıyorum. Bazı hafta sonları annemle konuşurken “Bugün sevgilimin evine geldim, ona ev işleri konusunda yardım edeceğim” dediğim zaman bile annemin tepkisi “Bir erkekle kadının baş başa olması haramdır” gibisinden konuşuyor. Annem bunu söylediği anda kendimi bomboş hissediyorum. İçimde hiçbir duygu yok gibi ve bu hiç güzel bir duygu değil. İnsana aslında var olmadığını, bir eşyadan farksız olduğunu düşündüren gibi bir his.
Sevgilim benim yanımda ailesiyle istediği zaman rahatça konuşabiliyor. Hatta ben de onun ailesiyle konuşuyor, muhabbet ediyorum; en olmadı selamlaşıyorum. Ama ben annemle konuşacağım zaman sevgilimin yanında değil de başka bir odada konuşmam gerekiyor. Es kaza öksürür, hapşurur diye diken üstünde hareket ediyorum.
Tüm bunların ötesinde, onların bana olan ‘Kızımız yapmaz öyle şey’ inancı üzerine benim bir sürü yalan söylüyor olmam beni fazlasıyla üzüyor. Çünkü biliyorum ki gerçekleri tüm açıklığıyla söylediğimde, bana olan inançları derinden sarsılacak ve bana eskisi gibi sevgiyle bakmayacaklar. Belki benimle bir süre hiç konuşmayacaklar. En başından beri onlara yalan söylememin nedeni de bu işte, onların gözünde hâlâ aynı kızları olarak kalabilmek. Gerçekte hâlâ aynıyım ama onların baktığı açı değişince onlara sanki aynı kızları olduğumu göremeyecekler. Ve ben onların sevgisini kaybetmekten delicesine korkuyorum.
Not: Bu yazdıklarımın bir değerlendirme süzgecinden geçeceğini biliyorum. Yayımlanmasa bile tek bir kişinin bile benim hikayemi okuyacak olması beni mutlu ediyor. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz. Bizlere böyle bir olanak sunduğunuz için teşekkür ederim. Sağlıklı günler dilerim.
(Görsel: Charlotte Salomon)
“‘Kızımız yapmaz öyle şey’ inancı üzerine bir sürü yalan söylüyor olmam beni fazlasıyla üzüyor.” için 3 yanıt
Sizi çok iyi anlıyorum, anlattıklarınızı ben de yaşadım. Bir-bir buçuk yıl kadar erkek arkadaşımla beraber yaşadım, bir zaman sonra ayrıldık. Diyorum ki, keşke onunla yaşadığım şeyleri çekinmeden ailemle konuşabilseydim. O zaman belki bazı hataları yapmaz ve böyle zarar görmezdim. Beni korumak isterken, aksine bu kadar savunmasız hale getirmeleri ne garip.
Malesef ailelere bir şeyler anlatabilmek o kadar zor ki… Aslında anlatabilseydin diğer yorumda da olduğu gibi daha doğru fikirler alabilirdin ailenden. Aslında yargılamak yerine yanımızda olsalardı bu kadar çok yanlış yapmazdık. Ayrıca 34 yaş hiç küçük bir yaş değil. Bu yaş da bile ülkemizdeki çoğu kişi kadın olsun erkek olsun özgür değil. Ne kadar acı bir gerçek. Dini açıdan düşünce kısmını değerlendirmeden önce ailelerimize öncelikle keşke her şeyimizi anlatabilseydik… Keşke.
Benim 19 yaşında sevgilim olmuştu ilk aşk. İkimizde aynı ünideydik. Sonra pandemi patladı ben ailemin evine döndüm tabi. Bir daha sevgilimle konuşamadım malum. Sadece mesajla. O da diken üstünde ve suçlu hissettirdi. Onunla çok fazla yakınlaşamıyordum da suçluluk hissediyordum çünkü. Benim aileme göre de bir erkekle bir kadının arkadaş olması bile normal değil. O da kız kulesindeki bir kızla ilişki yürütür gibi yürütmeye çalıştı. 2 yıl dayanabildi sonra terk etti. Ben o günden beri yaşayan ölü gibiyim zaten.