Artık gerçekten çıldırma seviyesine geldim. Tamamen parçalanmış bir ailenin içinde büyüdüm. Sevgi ve şefkat çok nadir gördüğüm ve verildikten sonra hemen kat ve kat fazlasıyla geri alınan şeylerdi. Hem görünüş hem de davranış olarak aileme hiç benzemiyorum ve sanıyorum ki ailedeki sevilmeyen birilerine benzetiliyorum. Aslında alakam bile olmayan her şey için ben suçlanıyorum. Yetişkin problemleri, vergi… İslam’ın vahşi bir şekilde yaşandığı bir ailede yaşıyorum. Şeriatta bile sağlam kanıtlar aranırken benim ailemde bir erkek arkadaşımın olabileceği şüphesi bile kafamın taşla ezilmesi için yeterli. Ya da namaz kılmamam, birini öldürmemden daha beter. Hep sakin bir insan oldum, içime kapanıktım. Arkadaşlarım tarafından çok sömürüldüm, tacize uğradım. Anneme söyleyemedim çünkü en ufak sesimi yükseltmemde üstümde askılar kıran annem, bu durumda kim bilir neler yapardı… Tabii ki öğrendi, öldürmek istedi. Ben de kaçtım fakat birkaç gece boyunca gördüklerimden sonra korktum ve ailemin söz vermesi üstüne geri döndüm. Hiçbir şey daha güzel olmadı. Görevli abi kapıdan çıkar çıkmaz bağırış çağırış başladı.
O günden sonra annem çıldırdı. Elimden en ufak toz düşürsem “Sen zaten hayat kadınısın” diye lafa giriyor. Ben kulaklıkla müzik bile dinleyemezken onun yanı başımda çığlık atması beni delirtiyor. Okulumu doğru düzgün bitiremedim. Sadece tıp okumam şartıyla beni dershaneye gönderdi. Fakat her sabah benden adam olmayacağını söyleyerek beni derse gönderiyordu. Sık banyo yaparsam ya da dışarıdan eve gelince banyo yaparsam “Kiminle yattın?” diye soruyor. Ablamın çok temiz ve günahsız olduğunu, benimse kirli olduğumu söylüyor. Mezuna kaldım, her gün hakaret ediyor. Aklın derste olsaydı, diyor. Geceleri saçma sapan rüyalar görüp “Yine kiminle ortalığı karıştırıyorsun?” diye soruyor. Tabii ben anlatırken sözleri hafifletiyorum. Duyduklarımı hayal bile edemezsiniz. “Bir daha hatanı yakalarsam ölmekten beter ederim” diyor. 4 yıldır arkadaşlarımla dışarı çıkmadım. Ne sinema ne kafe yüzü gördüm. Telefonum yok, arkadaşım yok, akrabam yok, yok, yok, yok, yok. Sadece her gün duyduğum “Hayat kadınları senden temiz” lafı var. Başımı örttüğümde bile bana inanmadı. Hoş, zaten isteyerek de kapanmadım.
Hâlâ üniversite sınavına hazırlanıyorum. Çok çalışıyorum ama stres nedeniyle gittikçe geriliyorum. Sadece onun yanında tıp okumama izin vermesi bile bütün hayallerimi süpürüyor. Onun istediği gibi bir kız olmayı çok denedim. Oldum da ama o beni sevemedi. Ben de artık dayanamıyorum yalan söylemeye. Onun için belki çok büyük günahlar ama ben şarkı söylemeye devam etmek, istediğim üniversiteye gitmek, yeni yabancı diller öğrenmek istiyorum. Sevdiğim şeyleri gizli gizli yapmak istemiyorum. Artık onun bağırmasını duymak istemiyorum. Krizleri her geçen gün artıyor. Tekrardan yumruk atmaya başladı. İslam’a hizmet (!) etmek için doktor olmayı, cübbeli bir adamla evlenmeyi ya da hafız olmayı istemiyorum. Ben kendine güvenen başarılı bir kız olabilmek ve çocukluğumu yeniden inşa edebilmek istiyorum. Bilmiyorum, kendimi ne kadar etkili ifade edebiliyorum. Ölmek istiyorum ama zaten öleceğimi bile bile bu yolu seçemem. Madem canımın değeri yok, ben de kendi yolumu çizmek üzere özgürlüğü denemek istiyorum. Korkuyorum, tanıdığım kimse yok. İşte bu sebepten buraya yazıyorum. Yaşadıklarımın hepsini yazamasam da ne hissettiğim bilinsin istiyorum. 19 yaşındayım, 2 ay sonra kendi miladımı başlatacağım. Başarılı olursam benim gibi mağdur olan herkese yardım etmek istiyorum.
(Görsel: Ferdinand Hodler)
“İslam’a hizmet etmek için doktor olmayı, cübbeli bir adamla evlenmeyi ya da hafız olmayı istemiyorum.” için 5 yanıt
İstediğin üniversiteyi yaz, ayrıca annen seni dövmeye kalkıştığında ona direnebilirsin, seni dövmesine izin verme sen de ona karşılık ver. Bu insanlar bundan anlıyor. Sen yetişkin bir bireysin artık üzerinde herhangi bir sorumlulukları yok ne yapmak istiyorsan onu yap eğer susarsan daha çok üstüne gelirler.
İstediğin üniversiteyi yaz, ayrıca annen seni dövmeye kalkıştığında ona direnebilirsin, seni dövmesine izin verme sen de ona karşılık ver. Bu insanlar bundan anlıyor. Sen yetişkin bir bireysin artık üzerinde herhangi bir sorumlulukları yok ne yapmak istiyorsan onu yap eğer susarsan daha çok üstüne gelirler
annenin çıldırmış ruh hastası hali anneminkine benziyor… seni anlıyorum. o aptal kadını asla dinleme. üniversite sınavına odaklan şu an, sınavda en iyi sonucu getirmeye çalış ve o andan sonra tek amacın ailenden en uzak yere gitmek olsun. sonuçlar geldiği zaman kaçmanın bir hal çaresi bulunur emin ol. gerekirse hepimiz elimizden ne geliyorsa yaparız en olmadı polise gidersin ama o özlediğin/özlediğimiz hayata kavuşacağız. hepimiz seninleyiz. asla yalnız olmadın ve asla yalnız olmayacaksın inan. seni seviyorum kız kardeşim.
Ay çok üzüldüm ya ben annen yaşındayım 38 yaş ne demek (hayat kadını senden daha temiz)bu kadın mı müslüman inançlı bırak ya ruh hastası o senin adına çok üzüldüm gerçekten benimde 16 yaşında kızım var.kadın sıgınma evine git bundan iyi bu nedir ya ellrim titriyo sinirden ders bile çalışsmazsınki bu psikolojiyle ınstagram hesabın var mı keşke benim kızım olsaydın kız çocukları cennet
Lütfen bana ulaş sana yardım etmek istiyorum Instagram Twitter vs @nyksatepoine