Merhaba. Buradaki insanların hikayelerini okuduktan sonra yalnız olmadığımı hissettim. Bu yüzden belki birileri ilham alır diye ben de kendi hikayemi paylaşmak istiyorum. Öncelikle çoğunuz gibi muhafazakar bir aileye doğdum. 4 yaşımdan itibaren kıyafetlerim kısıtlanmaya başladı. O zaman normal geliyordu. Büyüdükçe vücudumuzu kapatmamız gerekir sanıyordum. 5 yaşındayken çok isteyerek aldığım futbol formasıyla apartmanın bahçesinde oyun oynarken babamın beni görmesi üzerine kızmasından korkup özür dilediğimi ve sonuçta “Tamam, affediyorum ama bir daha yapma.” dediğinde kendimi şanslı hissettiğimi hatırlıyorum. 7-8 yaşına geldiğimde artık ayak bileğimin bile görünmesine izin yoktu ve içten içe diğer yaşıtlarımı kıskansam da kendime bile itiraf edemiyordum.
Kur’an kursuna gönderildikten sonra ilkokuldayken bir süre başörtüsü taktım, istemediğimi biliyordum ama babamın memnun olduğunu görmek hoşuma gidiyordu. O zamanlar annem şu anki kadar muhafazakar değildi, hatta başörtüsü takmıyordu ve babam baskı yaptığında “Rahat bırak, çocukluğunu yaşasın.” benzeri şeyler söylüyordu ama nafile tabii. Başörtüsü takmamdan dolayı babam beni takdir etse de kısa süre sonra normalleşti, ben de kendimi iyi hissetmiyordum zaten. O yüzden çıkarmak istedim. “Zaten daha küçük, ileride kapanır tekrar.” diye düşünerek kabul etti. İlerleyen zamanlarda sürekli artık kapanmamı istediğini ima eden şeyler söyledi.
Beşinci sınıfın yaz tatilinde yolda gördüğüm başörtülü sınıf arkadaşımla selamlaştıktan sonra babam ne zaman onun gibi olacağımı sordu, “Olmak istemiyorum.” diyemedim. Zaten o sıralar emindim er ya da geç, 2 yıl sonra kapanacaktım, aksini hayal bile edemiyordum. Zaten ben 6. sınıftayken annem de başörtüsü takmaya başlayınca iyice anladım itiraz edersem kimsenin arkamda durmayacağını.
Tam o sıralar, 11 yaşındayken ateist oldum ve hâlâ nereden geldiğini anlayamadığım bir cesaretle annem ve babama söyledim bunu. Hayatım boyunca annemle pek iletişimimiz olmadığı için umursamadı bunu. Aynı evde yaşayan iki yabancı gibiydik, arada beni döver, söver, kum torbası olarak kullandıktan sonra hayatına devam ederdi o kadar. Babamla daha kuvvetli bir bağımız vardı ve öfkelendi tabii. Birkaç kez beni inanmaya ikna etmeye çalıştıktan sonra olmayınca fiziksel şiddete başvurdu. Daha önce kronik olarak şiddete maruz kaldığım için sürpriz olmamıştı.
İlerleyen 2 yıl boyunca şiddet devam etti. 7. sınıftayken sınıftan birine ateist olduğumu söylemiştim, o da teker teker sınıftaki herkese söylemişti gözümün önünde. Böylece zorbalığa maruz kalmaya başlamıştım ve ne ailem ne de okul yönetimi yanımda olmamıştı. 8. sınıfın ikinci döneminde özel bir okuldan burs kazanıp da kurtuldum. Şimdi 11. sınıfa geçtim ve 10. sınıfı açıktan okuduğum için bir daha okulda zorbalığa uğramadım. 13 yaşıma geldiğimde babam durumu kabullenmeye başlamıştı ve aramız düzelmeye başlamıştı. Başta lgs’ye hazırlanıyorum diye sanmıştım ama şu an 16 olmak üzereyim ve artık bu konuda baskı yapmıyor. Oldukça radikal biri olsa da beni zorlayarak fikrimi değiştiremeyeceğini gördüğünde kabullendi.