Bu çocukların ve gençlerin insanlık onuruna yakışır bir şekilde muamele görebilmesi ve hukuki yolların adil bir şekilde işleyebilmesi için neyi beklememiz gerekiyor? Bu çocukların ve gençlerin yaşamı birilerinin siyasi ve/veya dini manevrası olmaya hapsedilmek zorunda mı?
Muhafazakar aileleri tarafından fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete uğrayan, tarikat yurtlarındaki, Kur’an kurslarındaki “önemli” kişilere; din, inanç, itikat adı altında teslim edilerek, cinsel, psikolojik ve fiziksel istismara uğrayan, zorla gönderildikleri tarikat yurtlarında ve Kur’an kurslarında her çeşit hak ihlaline maruz kalan çocuk ve gençleri konuşmadan, ülkenin şimdisi ve geleceği hakkında konuşamayız. 2018’den beri çocuk yaşta, kendinden büyük, kendi cemaatlerinden “hayırlı” kısmetlerle zorla evlendirilen, yani aslında resmi ve gayri resmî nikah altında cinsel istismara uğrayan çocukların hikayelerini de görünür kılmak istiyoruz.
Bütün seçenekleri ellerinden alınmış ve bütün gelişim olanakları kısıtlanmış gençlerden ve çocuklardan gelen hayat hikayelerini yayınlıyoruz. Bu hikayelerin bazılarında geçen cümleleri sizlerle paylaşıyoruz. Çünkü istismar ne tekil ne de sadece cinsel istismarla kısıtlı. Karanlığa gömülmedik, karanlığına gömmeye çalışanların hukuku, ekonomik refahı, barınma ve eğitim hakkını gasp edişleri içerisinde bu sorunu görünür kılmaya çalışıyoruz. Dayanışıyoruz. Varlığımızı karanlığa rağmen sürdürüyoruz.
Mümkün seçeneklerin varlığından dahi habersiz bir şekilde de yetiştirseniz, çocuklarınız bir gün o seçeneği fark edecek.
Ailelerin, politika yapıcıların, hukuku uygulayanların bu gençlerin sesine kulak vermek yerine tarikat ve cemaat endişelerine kulak kesilmesine razı değiliz.
Bu münferit bir pedofili sorunu değil, sistematik bir çocuk istismarı gerçekliğinin, belki de siyasi bir hamle sebebiyle, ayyuka çıkması vakasıdır. Hukuk uygulayıcılardan politikacılara, tarikatlerden siyasetçilere ve ailelere kadar bir çocuk istismarı düzeni mevcuttur.
Cinsel istismar, psikolojik istismar, ekonomik istismar, fiziksel istismar… Artan İslami yapılaşma sebebiyle, özellikle çocuklar ve genç kadınlar aile/tarikat/akraba çemberi içinde, gasp edilmiş beden ve zihinlerini geri almak için mücadele ettikleri hayatlar yaşıyorlar.
Ortaya çıkan çocuk istismarı vakasında, kendi mücadelesiyle yaşadıklarını mahkemeye taşıyan ve hukuktan adil bir karşılık bekleyen mağdur kadın örneği mevcut. Ülkenin her yerinde zorla evlendirilme, bedeni hakkında karar verememe, aile/din ekseninde belirlenen hayatı yaşama farklı boyutlarda ama aynı kaynaklardan gelen çeşitli istirmar türlerine maruz kalma vakaları yaşanıyor. Saçlarını özgürce rüzgarda salan ve salmak isteyen kadınlar olarak, saçları taranarak istismarcısına gönderilen ve hakkını arayan kız kardeşimizin yanındayız.