Çocukluğumdan beri her konuya çok fazla kafa yoran biriydim. Din de bunlardan biriydi. 5. sınıfta gittiğim bir kursta, bir hocamın şakalar yaparak eğlenceli bir şekilde dini anlattığı birini bize izletmesiyle başladı her şey. Eve gittim başka videolar da izledim ve haftalar sonra izlediğim yüzlerce videonun etkisinde kalmıştım tabii. O yaşta dinle ilgili inanılmaz araştırmalar yapıyor, günde 5-6 saatimi buna veriyordum. Namaza başlamam, kapanmam ve ferace giymemle devam eden bu süreçten lise üçteyken kopmaya başladım. Arkadaş grubum değişti ve dinden uzaklaştım. 1-2 yıl sonra yeniden araştırmaya başladığımda dinin sandığım kadar da harika olmadığını fark etmeye başladım. Çocukluğumu verdiğim bu dine eskisi kadar da güvenmiyordum. Tüm bunların yani sıra sülalem de Anadolu’nun en gerici şehirlerinden birinde yasayan dedikoducu bir sülaleydi.
Şu an neredeyse 20 yaşıma geldim ve artık başörtümü çıkarmak istediğimi sanıyorum. Hala emin değilim, sebebini bilmiyorum. Binlerce korkum var. Hiç bir konuda emin değilim. Bazen düşünmekten beynim uyuşuyor. O kadar anlaşılmıyorum ki bu sülale tarafından. Anlamaları o kadar imkânsız ki… Anneme ilk söylediğimde daha sertti ama şu an biraz daha yumuşadı gibi. 4 gün sonra açılacağım ama babam beni aileden silecek gibi görünüyor. Affedeceğini sanmıyorum. Artık bir psikolojik problemim olduğundan da eminim. Bu kadar kararsızlık ve inanılmaz düşünce fırtınaları normal olmasa gerek. En ufak konularda bile karar veremiyorum. Tek kurtuluşumun psikolog olduğunu düşünüyorum, ama psikoloğa gidecek maddi durumum yok. Babam tüm bu yokluğun içinde beni üniversiteye gönderirken ona ihanet ederek bu kararı verebilmek o kadar zor ki. Her şey neden bu kadar zor bilmiyorum. Keşke bu kadar mücadele etmeden kolayca nefes alabilseydim.