“‌Bu evde açılamazsın, kocanın evine gidince ne halt yersen ye!”

Merhaba, burayı çok uzun zamandır takip ediyorum fakat daha önce hiç yazmak istememiştim. Sanırım son olaylardan sonra içindekileri dökmek için yazmam gerkiyordu.

Ben 18 yaşında üniversiteye yeni başlamış bir öğrenciyim. Yaklaşık 6 senedir kapalıyım. Benim çok dindar bir ailem yok, aksine oğullarına her şeyi mübah gören her türlü sapkınlığı normal karşılayan bir ailem var. Ama iş kız çocuklarına gelince anlam veremediğim kadar baskıcı, sinirli ve kısıtlayıcı davranıyorlar.

Ortaokula başladığımda şu an yaşadığım şehire yeni taşınmıştık. Çevremde fazlasıyla düz okul olmasına rağmen ailem beni imam hatip ortaokuluna yazdırmaya karar verdiler. Başta her şey iyi gidiyordu, çok sıkıntı yapmamıştım bu durumu ama daha sonrasında annem bana sürekli “Ne zaman kapanıyorsun? Günahların işliyor. Neyi bekliyorsun?’ gibi sorular sormaya başladı. İlk regl olduğum zaman yani 6. sınıfın sonunda annenin baskısına dayanamayıp kapandım.

Evde sürekli olarak ağladım. Hiç güzel hissetmiyordum. Yaşıtlarım saçlarını açıp model verip güzel elbiseler giyiyordu ama ben dizime kadar tunikler, Arap modeli yapılmış kapkalın şal ve bir santim bile bileğimin gözükmesine laf yaptıkları pantolonları giyiyordum.

Liseye başlarken bu duruma katlanmakta zorlandım. Anneme açılmak istediğimi söyledim. Bana bunun asla mümkün olmadığını ve yeni kıyafetler alıp tarzımı değiştirebileceğimi ama başörtüsünü çıkaramayacağımı söyledi. Daha da sormadım zaten. Üstünden uzun bir süre geçti. Lise sondayken yani bir kaç ay önce neden bu duruma katlandığımı, bir şekilde onlara kendimi açıklayabileceğimi düşündüm. Yanlış düşünmüşüm. Ailem bu sefer bana fazlasıyla karşılığını verdi.

Abim “orospulara” özendiğimi, babam ise abimin haklı olduğunu ve bir daha bu konuyu açmamamı söyledi. Annem bu evde olduğum müddetçe açılamayacağımı, ilerde kocamın evinde ne istersem yapabileceğimi söyledi. Tabii farklı bir deyişle. Ne acı değil mi, kendi evinde istediğin gibi giyinememek, dışarı çıkarken her sabah istemediğin bir kumaşı başına sarmak, yaptığın her hareketin insanlara batması, “Sen kapalısın, buna göre davran.” demesi…

Fazlasıyla yoruldum. Açılınca her şey değişecek mi? Hayır. Ama en azından kendimi mutlu hissedeceğim. Elalem konuşacak mı? Evet. O çok önemsedikleri elalem fazlasıyla konuşacak ve susmayacaklar. Hayatımda benden daha çok yetkiye sahip o elalemi keşke öldürsem. Zihniyeti pis, hadsiz susmak bilmeyen aşağılık insanlar…

Bir hafta sonra üniversiteye başlayacağım, içimde hâlâ isteksizlik var. “Üniversitesiye gitti açıldı.” diyecekler biliyorum ama elimden geleni yapacağım, olmayacağını bilsem bile. Ne yapsam başaramıyorum evet, olmuyor. Bu benim hayatım değil onların hayatı gibi. Elimden bir şey gelmiyor. Keşke başka bir şehirde ailemden uzak yaşasaydım. Keşke hiç kapanmasaydım. Keşke çocukluğumu yaşasaydım…

Arda kalan çok fazla keşkem var. Umarım kararlarıma bir gün saygı duyarlar. Eğer bir gün başarıp da kendi istediğim gibi bir hayat sürersem buraya yazacağım. Sevgiyle kalın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir