Bu platforma en son girdiğimde henüz 14 veya 15 yaşındaydım, lise ikinci sınıf öğrencisi olarak kaldığım yurdun eski bilgisayarından oluşturmuştum yazımı. Başıma doladığım kumaşa ne denli uzak olduğumu, istemediğimi, çünkü hiçbir zaman ait hissetmediğimi devasa bir acıyla yazmıştım, cümleler cümleler kovalamış tüm nefretimi kusmuştum. Biz mecbur bırakılan, her daim eksik kalan kız çocuklarıyız, sesimiz hep kısık. Fikirlerimiz hep alçak ve hislerimiz değersiz, kaderimiz bu.
Ama kadere boyun eğecek kadar güçsüz değiliz, bunu içimizde hissediyoruz, bize pay biçilen o rolden daha fazlası olduğumuzu hep biliyorduk.
Dört ay sonra 20 yaşına gireceğim, üniversite öğrencisiyim, bambaşka bir şehirde bambaşka bir ortamdayım ve dilediğim gibiyim, zorunda hissettiğim her şeyi parçalayıp attım, mecbur bırakıldığım her şeyden en uzağa kaçtım. Ailemle aramda hiçbir sorun yok, çünkü sesimi bir kez olsun çıkardım, konuştum, göründüğüm kadar olmadığımı doyasıya anlattım, doyasıya ağladım. Fakat hâlâ farkındayım ki bazı aileler şans bazıları lanettir, ben ne kadar minnettar olsam da bir yerlerde nefretle büyüyen kız çocukları olduğunu biliyorum. O uzun yollardan acıyla ve göz yaşıyla geçmiş biri olarak size söylemek istediğim çok şey var.
Lütfen boyun eğmeyin, lütfen koparmak istedikleri o ses tellerini sesinizi en yüksek perdeden duyurmak için kullanın, bir eşya değil insan olduğunuzu bağırın, kimse sizin sesiniz olmayacak, kimse size elini dahi uzatmayacak.
Kadın olmak benim nezdimde hayat denilen bu at yarışına sakat bacakla doğmak demektir, mahkumsundur ömrün boyunca bir şeylere, mecbursundur. Biz bunu aşacağız, dilediğimiz insanı sevip dilediğimiz insanlar olacağız. Olduğumuz kişilere ne kadar uzak kalmışız yıllarca, hasretle kucaklayacağız benliğimizi. Bizi bizden fazla seven hiç kimse olmayacak.
Kimimiz kalıplara sığdıramadıkları o aşklarla yaşlanacak, kimimiz güzel kız çocukları büyütecek, Kimimiz başarıdan başarıya koşacak. Bize yakıştırılmayan her şeyi ziyadesiyle başaracağız. Biz kadınız, kutsalız. Yalnızız.
Tüm güzel kız çocuklarına en sahici hislerimle yazıyorum, rüzgardan bile mahrum bırakılan saçlarından öpüyorum.
“Bir kadın susarsa bin kadın konuşuruz.”