Tek istediğim saçlarımın artık güneşe, rüzgara, yağmura kavuşması

Herkese merhaba.

Ben C. Gecenin bu saatinde, bu mektubu yazmaya karar verdim. Çünkü, şu 2 günlük dünyada artık hayallerim için bir adım atmadan önce “O ne der? Bu ne yapar?” diye korkmaktan içime atıp ben değilmişim gibi yaşamaktan sıkıldım. Uzatmadan konuya girmek istiyorum.

Ailem, dine çok önem verir. İleride kapanacağımı bilirdim zaten istediğimden değil zorunda olduğumdan. Kimse kapanmak konusunda küçük yaşta baskı uygulamadı bana. 12 yaşımda arkadaşıma özenerek kendi isteğimle bir hevesle kapandım. Ama dediğim gibi, dindar bir ailede bu eninde sonunda gerçekleşecek bir durum zorla da olsa bilen bilir… Şimdi, kendi yaşımda çocuklar görünce o sorumluluğu alamayacak kadar küçük ve aptal olduğum yüzüme tokat gibi çarpar. İlk zamanlar okulda kapalı, dışarıda açık olurdum. Hatta hiç unutmam bir gün, arkadaşlarımla dışarda ebelemece oynarken o doğru düzgün bağlamayı bile beceremediğim başörtümü, koşarken beni zorladığı için çıkarır öyle koşardım. O zamanlar çok utanırdım ama şimdi komik geliyor küçüktüm işte. Çok geçmeden pişman oldum. Ramazan ayına denk gelmişti. O sıcak yaz günlerinde yeni tesettüre girmiş olmak, çok zorlayıcı bir durumdu. Ama çekindim, utandım, korktum.. Ailem asla izin vermezdi, özellikle arkadaşlarım benimle dalga geçerdi. Çünkü kendisinden 2 gün sonra kapandığım arkadaşım açılmıştı ve çok yakın olduğumuz için arkadaşlarım bana “Sen de açılırsın, onu taklit edersin!” yine diye söylemlerde bulundu. Şimdi fark ettim de sadece birilerine kendimi kanıtlamak istemişim ama içime attım. Çevremdekiler benden uzaklaşır, soğur diye içim içimi yedi.

Sonrasında ise tamamen ‘gerektiği gibi’ kapanmam söylendi… Denileni yaptım. 17 yaşıma girmeme aylar kaldı ve bu zamana kadar sabrettim. Kendime bile zor itiraf ettim bu durumu, hiç kolay bir süreç değildi. Düşünmekten, stres yapmaktan, her gece aileme nasıl itiraf edeceğimle ilgili ağlaya ağlaya kafamı doldurmaktan âdeta “kemik torbasına” döndüm ailemin deyimiyle… Bana “Ne derdin olacak? Bu yaşta böyle zayıfladın, yemeyi bıraktın!” dediler.

Tercih döneminde, sadece 1 tane tercihte bulunmama rağmen ‘imam hatip lisesini’ tutturdum. Pandemi dönemi vs. derken evden pek çıkmadığım için düzelmiştim az da olsa. Sonrasında, gerçek hayalimi değil de “Bu mesleği seçersem ailem bana karşı çıkmaz.” düşüncesiyle meslek lisesinin, moda tasarımı bölümüne geçiş yapmaya karar verdim. Bu, benim için bir fırsattı. Kimsenin beni tanımadığı yeni bir okula açık gidersem zorlanmam, yargılanmam diyerek halama o okula açık gitmek istediğimden bahsettim. Tahmin etmek zor değil ki günahları, ailemizin asla izin vermeyeceğini ve gibi gibi şeyleri söyleyerek onaylamadı. Başaramadım. Öyle, gittim o okula, keşke gitmeseydim. Sıradan her meslek lisesinde olduğu gibi, hayatımdaki en ağır zorbalığa uğradım. Güçlü durmaya çalıştım. Herkes beni; başı dik, kimseden korkmayan, kendini ezdirmeyen biri olarak biliyor. Elimden geldiğince direndim ama dayanamadım. Öğretmenlerin olduğu sınıf ortamında bile çok çok ağır hakaretlere tehditlere uğradım. Zihinsel olarak çöküşte olduğum bir zamandı, üstüne bir de bu zorbalık yüklenince birkaç defa intihara kalkıştım ama başaramadım.

Zaten tesettüre girdikten sonra özgüvenim düşmüştü. Kendimi çirkin hissediyordum. Bu durumda özgüvenim tamamen sıfıra indi. Biliyorum, çok uzattım ve fazlasıyla karışık oldu. Ancak aklımda binlerce cümle ve düşünceyle boğuşuyorum. Tek istediğim saçlarımın artık güneşe, rüzgara, yağmura kavuşması.. Aileme hiçbir zaman kendimi düzgün anlatamadım. Çok duygusal bir insanım ve belki bu mektubu bir gün onlara da gösteririm diye sizlere de içimi dökmek için yazdım bu satırları. Buraya kadar okuduysanız, teşekkür ederim. Umarım bir gün buraya başardığıma dair bir mektup daha yazmaya gelirim. Ve sizler de gelirsiniz umarım. Her birimizin bu hayali bir gün gerçekleşir; kardeşlerim, ablalarım. Kendinize çok iyi bakın.

Comments (2)

  1. Selam satırları okurken aglamadan duramadim seninle konusmak isterim belki birbirimize destek olur asabiliriz sc bn_nisaa

  2. sevgili, kardeşim… öncelikle iyi ki varsın yıllar sonra ilk defa bu platformda yazıyorum. iki kez yarım kalmış hikayem vardı tıpkı senin yazın gibi benim de onlara gelen yorumlar vardı ben ise ilk kez yorum yazıyorum. 20 yaşım dolacak yakında ama ben 17 yaşımda kalmış hissediyorum. benim de hayalimi yaşadığım yaştı 17 gerçek gelmiyordu hiç yaşanmayacak gibiydi. yaşandı. inan bana bir gün yaşanıyor. içimdeki öyle bir alevdi ki… biliyorum ailemizi sevdiğimizden de vazgeçemiyoruz bu hayattan. onlar tarafından dışlanmaktan korkuyoruz bazen. evet her şey eskisi gibi olmuyor ama bizi bunun için sevmeyecek insanlar gerçekten bizim sevgimizi hak ediyor mu diye de düşünmeden edemiyorum. kendince haklı sebepleri olduğunu da biliyorum yine de yine de kabul edemiyorum. her şey öyle güzel gelişiyor ki kendin bile ne olduğunu fark edemeyeceksin ve her şeyi hayalinden güzel bir halde bulacaksın. böyle yorumlar okuyup kesin yaşanır diye düşünen yüzlerce kadından biriyim, gerçekten yaşanıyor… lisede maruz kaldığın zorbalık da beni çok üzdü. onlar adına senden özür diliyorum yine de okumaktan vazgeçme. her şey harika olacak mı bilmiyorum ama ben her şey berbatken dahi yanımdaki siz kadınların desteğini görüp her şey daha da kötü olabilir yeter ki bu güzel kadınlar benimle olsun diyordum. seninleyim… hep seninleyiz. hepimiz birbirimizin yanındayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir