Bilmediğimiz binaların içine giriyor, üstümüzü değiştirip saçlarımızı yapıyor ve dışarı çıkıyorduk

Merhaba, sayfanızı bugün keşfettim ve benimle benzer hikayesi olan insanlar sayesinde yalnız olmadığımı fark ettim. Kendi hikayemi anlatmak istediğimi fark ettim.

Şu an 19 yaşındayım ve büyükşehirlerden birinde yaşıyorum. İlkokuldan sonra ailem beni, bana sormadan imam-hatip ortaokuluna gönderdi ki evimizin hemen yanında normal bir ortaokul vardı. Ortaokula ilk geçtiğimde kapalı değildim, ama okulda zorunlu olmasa bile kapanıyordum, sadece ailem mutlu olsun diye. Annem ne zaman kapanacağımı sorduğunda, “6. sınıfın 2. dönemi” diyordum. 5. sınıfta hafta sonu kurslarına kapalı gidiyor, okuldan çıkınca açılıyordum. Babam beni almaya geldiği zaman açıldığımı görünce deliriyor, demediğini bırakmıyordu hatta bir keresinde sokak ortasında dövecekti.

Yanlış anlaşılmasın babam dindar birisi değildi, namaz kılmazdı, orucu bahane ederdi. Bir kere bile kendi isteği ile namaz kıldığını görmedim, bayram namazına bile zorla gider. Ama benim “imanlı dini bütün” bir insan olmamı istiyordu nedense. Tabi ki herkesin inancı kendine ama kendisinin böyle olup bana baskı dayatması saçma geliyor. Annem ise dindar bir Anadolu kadınıydı. 6. sınıfa geçtiğimde anneannem hastalandı ve annem ona çok bağlıydı. 6. sınıfın 15 tatilinde anneannem vefat etti ve annemin yıllar sürecek yas dönemi başlamış oldu. Ben de verdiğim sözü tutmak ve annemi mutlu etmek için tamamen kapandım ama keşke o zaman kapanmasaydım, o kadar pişman oldum ki. Evden çıkmak istemiyordum, zaten okulda da kapalıydım. O yüzden bu durumu halı altına süpürmeye karar verdim. Babam bana kapandığım için renkli uzun etekler ve takımlar alıyordu. O zamanlar 10-11 yaşındaydım ve resmen bir kadın gibi giyiniyordum.

Lise zamanı geldiğinde Anadolu Lisesi’ni kazandım ve sorun çıkmadı, gönderdiler. Liseye başladığımda açılmak istediğimi fark ettim. Okuldaki kızlara baktığımda, aslında kapanmamam gerektiğini içten içe açık birisi olduğumu anladım. Açık fotoğraflarımı arkadaşlarımla paylaştığımda, “Keşke açık olsan, açık daha güzelsin” gibi sözler beni üzüyordu. 9. sınıfta kapalı bir arkadaşımla gizlice saçlarımızı açarak dışarı çıkmaya başladık. Bilmediğimiz binaların içine giriyor, üstümüzü değiştirip saçlarımızı yapıyor ve dışarı çıkıyorduk. Dışarı çıktığımızda o kadar garip ve bir o kadar da özgür ve kısıtlanmamış hissediyorduk ki… bir kaç ay böyle geçti sonra arkadaşımın annesi bizi gördü, ama pek bir şey demedi. Daha sonra annemin aslında bildiğini öğrendim ve annem de kızmamıştı, “gençlik hatası” dedi.

Zaman geçti, hoşlandığım bir çocuk vardı ve beni sevdiğine emindim ama içten içe açık halimi daha çok beğendiğini biliyordum ki kendisi bunu baya belli ediyordu. Yanlış anlaşılmasın, o istediği için değil, kendimi sevmediğim için açılmak istiyordum. 9. sınıfın 15 tatilinde sevgilimin “desteği”yle aileme açılmak istediğimi söyledim. Babam ve annem benimle saatlerce kavgasız gürültüsüz konuştular, açılırsam onlara da günah olacağını ve vebal almak istemediklerini söylediler ve izin vermediler. Çok üzüldüm, kaç gece ağladım hatırlamıyorum. 10. sınıfın başlamasından bir gün önce annemle konuştum ve babamı ikna etmesi için yardım istedim. Kabul etmedi tabii ki ”baban ne derse o” dedi. çünkü o da istemiyordu açılmamı. Gece oldu, babamla konuştum ve tabii ortalık karıştı, çok kızdı. En sonunda “Ne bok yersen ye” dedi ve ben de açılacağımı söyledim. Sabah okula hazırlanırken o kadar endişeliydim ki, ama bir o kadar da mutluydum. Okulun kısa kollu formasını giydim, saçlarımı taradım ve o zamanlar uçları yeşildi. Babam işe gitmeden önce gördü beni ve “Ben çıkıyorum” dedi, öptü. Sonra “Böyle mi gideceksin?” dedi. Ben de “Evet” dedim. Çok sinirlendi, etmediği hakaret küfür kalmadı. Sonunda kapıyı çarparak gitti. Ben oturup ağlamaya başladım, annemi aradım, ama asla arkamda durmadı. 10 dakika sonra babam geri döndü ve eğer açılırsam yarın okuldan alıp bir işte çalıştıracağını söyledi. Ben de ağlayarak örtüyü taktım ve okulun iğrenç renkli uzun kollu formasını giyerek gittim. O kadar zoruma gidiyordu ki, o kadar tiksiniyordum ki. Okula gittiğimde en yakın arkadaşıma bile evde olanları söyleyemiyordum. Akşam olduğunda babamın siniri geçmiş, mutlu bir şekilde evde otururken gördüm. Bana eğer saçım toplu olsaydı ve belki uzun kollu giymiş olsaydım izin vereceğini söyledi ve canımı en acıtan lafı söyledi beni sevdiğini, ama kapalıyken daha çok sevdiğini … O kadar zoruma gitti ki. Bir insan evladını sadece kapalı diye sever mi? Babalık mıydı bu yaptığı?

Bir aya yakın babamla konuşmadım, çok denedi konuşmayı, ama ben çok kırılmıştım. Annemi de arkamda durmadığı için suçluyordum. O kadar ağlamıştım ki, o zamanlar aylarca tiksiniyordum kendimden, fotoğraf çekinmek istemiyor, okuldan sonra kimseyle buluşmak istemiyordum, içime kapanmıştım.

Daha sonra 10. sınıftayken pandemi başladı ve benim için kurtarıcı oldu. Evde kendimi sevdiğim halimde takılıyordum. Pandemi bittiğinde 12. sınıfa geçmiştim, ama tarzımı değiştirmiştim. Artık tunik giymiyor, eşarp takmıyor, şal ve bandana takıyor, oversized giyiniyordum. Bu sayede kendimi sevmeye başladım. Tarzım çok güzeldi ve gören herkes tarzımı çok beğeniyordu. İçten içe kendimi sevmesem de, bu beni çok mutlu ediyordu. Tabii ki babam böyle giyinmem batıyordu, sürekli laflar söylüyor ve kızıyordu, uzun etek veya tunik giymediğim için. Şu an mezuna kaldım ve sınava gireceğim bu yaz. Tekrar konuşacağız ve kesin olarak belirteceğim. Babamın bu sefer sesini çok çıkaracağını zannetmiyorum, çünkü aramız artık o kadar kötü değil. Kendisi iş için evden taşındı ve genelde iyi geçiniyor gibiyiz, uzaktan ilişkimiz daha güzel. Umarım artık ailem beni açık halimle kabul edebilir. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Ufacık bile olsa, sizin kendinizi yalnız hissetmemenizi sağlamışımdır. ❤️

Comments (2)

  1. Ayşe PEKER

    Canımın içi düşüncen halin tavrın ne olursa olsun ister açık ol ister kapalı ne dinin ne mezhebin aşka önemi yok iyiki ablanım ve seni çok seviyorum asla ama asla üzülme

  2. Sen artık bir bireysin açık veya kapalılık için deil sadece her konuda doğru bildiğinden şaşma bence ailene sygı çerçevesinde kendi fikrini tarzını ısrarla kabullendir bastırılmış hayata başkaldır daima yanındyım kuzumm♥️♥️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir