Merhabalar, buradaki çoğu kişiyle benzer bir hikayem var. Hiçbir zaman kendimi kapalı bir şekilde hayal etmedim veya istemedim. Annem yıllarca “Yaşıtların kuzenlerin kapandı sen ne zaman kapanacaksın” diye ısrar ederdi, ama içimden gelmiyordu. Annemi çok seviyorum ve bu ısrarına en fazla 15 yaşına kadar direnebildim.
Sonrası bir kabus gibiydi. Okulumu sadece bu yüzden değiştirmek istedim ve çok sevdiğim arkadaşlarımdan ayrıldım. Yeni okulda hiç uyum sağlayamadım, çok dışlandım. Kabus gibi iki sene geçirdim… Her sabah okula ağlayarak giderdim, sürekli hastalanırdım ve derslere odaklanamazdım. Kendimi bu bedende sıkışmış gibi hissediyordum, yeni halime ait hissetmiyordum. Yıllarca durumu iyileştirmekten başka bir şey gelmedi elimden, ama artık olmuyor.
Şu an 20 yaşındayım ve bunu birkaç kez ailemle paylaştım, ama hiç başarılı olamadım. Yalvardım, ağladım, hatta ölmeyi bile diledim, ama başarılı olamadım. Şu anda acınası bir haldeyim. Vücudum buna tepki veriyor, ataklar geçiriyorum, nefes almakta zorlanıyorum. Sürekli hastaneye gitmekten yoruldum. Her sabah aynada kendimi bu şekilde görmek acı veriyor. Sonra sizi keşfettim ve umutlarım yeniden yeşerdi. Umarım yeni yıl mucizeleriyle gelir.
Tekrar yapacağım olana kadar pes etmeyeceğim. Her ne olursa olsun, sadece mutlu olmak istiyorum ve bunu elimden almalarına izin vermek istemiyorum. Her zaman umut vardır, eğer bunu yapmak istiyorsan denemekten vazgeçme çünkü ben de öyle yapacağım. Sevgilerimle…
(Görsel: Robert Knoebel)