7. sınıfta kapanmıştım. O dönem, okula başörtüsüyle gidilebilmesi o yaş grubu için de serbest hâle gelmişti. Başörtüsü takan arkadaşlarımın ve öğretmenlerimin sevindiğini hatırlıyorum, ama ben sevinmemiştim. Bu dikkat çekmişti, baş örtüsü takmak istemediğimi anlıyorlar mıydı bilmiyorum. Öğretmenlerim kapanan öğrencilere yeni şal alıyorlardı. Ailem de bekliyordu zaten benden bunu, hissedebiliyordum.
Bir anlık hevesle kapandım. Sonra sıkılmıştım, ama çıkaramadım. Hatta çıkarmak istediğim konusunu kendi içimde dahi açmıyordum. Alacağım tepkileri düşünmek beni geriyordu. 12. sınıfta açtım bu fikri aileme. Çok sert bir tepki aldım. Okuldan alınmakla tehdit edildim. Bir şekilde başımı açmayacağıma onları ikna edip okula devam ettim.
Üniversitenin 3. sınıfının başında, okula beni bırakmaya götürüyorlardı. Arabaya başım açık bindim. Orada sinirlendiler, öncesinde ben de çok gerilmiştim. Bu kararımın arkasında durmama eski erkek arkadaşım yardım etmişti. Beni o cesaretlendirdi aslında. Onun desteğiyle o an kararımın arkasında durdum, geri adım atmadım. Onlar da hâl böyle olunca sinirlenmekten öteye geçemediler. Okuldan alamadılar, zaten ayrı şehirdeydim. Sonra her şey düzeldi, kabul ettiler. Hatta saçımı boyarken rengini bile soruyorum.
Üç sene önce bu platformu okuyup cesaret alıyordum. O yüzden ben de kendi hikayemi yazmak istedim. O günden bu güne çok şey değişti. Basit gözüküyor, ama kendim oldum demek çok güzel bir his. Zor gibi gözüküyor, ama siz adım atmazsanız hep öyle kalacak.