Merhaba, ben 16 yaşında bir lise öğrencisiyim. Daha 3. sınıfın yaz tatilinde özenerek kapandım ve hayatımın en büyük pişmanlığını yaşıyorum. Kesinlikle ailem hiç zorlamadı, şu yaşımda iken bile zorlamazlardı. Annem çok dindar birisi, babam da sadece namazını kılar, ama sorsan ahlak bekçisi.
Daha 8 yaşındaydım ilk kapandığımda, çok mutluydum. Herkes çok yakıştığını söyleyip duruyordu. Küçük bir çocuk, daha 8 yaşında ilgiye sevinen bir çocuk. Sonra 4. sınıfın 2. dönemi sıkıldığımda düşünüp açıldım. Sabah annem, açık gitmemi söyledi sonra okula gittim ve herkes bana sürekli “Aaa açıldın mı sen?” tarzında sorular soruyorlardı. Tabii körlerdi ya, iyi güzel açıldım, ama daha 9 yaşında bir çocuktum ve hocaların da sorularıyla kendimi çok kötü hissettim. Derse girdim, Din Kültürü hocamız çok tatlı bir adamdı. Beni tanımadı, “Sen kimsin?” dedi. Ben de adımı söyledim, o da “Açıldın mı?” dedi. Ben de “Evet” dedim, “Çok güzel olmuşsun” dedi. Sonra ben de birden ağlamaya başladım. Herkes sordu, “Ayağımı burktum, çok acıyor” dedim. Sonra izin alıp evime gittim. Annem, “Niye ağlıyorsun kızım?” dedi, ben de hoca sordu, ben kapansam mı dedim. Birden kapı çalmasıyla babam geldi. Annem de, “Madem kapanacaksın, geri tak babana da söyleme” dedi. Yani kısaca geri kapandım. Bundan 5 yıl sonra 8. sınıfta, arkadaş ortamı, dövüş sporuyla ilgilenme, zorlanma gibi sebeplerden açılmayı istedim. Bunu ilk ablama söyledim, kendisi de kapalı ve kapalılığın bunlara engel olmadığını, arkadaşlarımın demesiyle karar vermemem gerektiğini söyledi. Ama benim hiçbir zaman düşüncelerimle uymadı ki kafamdaki örtü…
Ben feminist, LGBT+ bireylere saygı duyan, dini yeri geldiğinde sorgulayan, kapalılığa uygun giyinmeyen biriydim ve tam tersi olmak da istemiyordum. Ablam o gece beni kısıtlayamayacağını söyledi. Ben de rahat etmediğimi, daha fazla böyle devam etmeyeceğimi belirttim ve anneme söylemesini rica ettim. Bunların üzerine bayağı fikir ayrılığı yaşadık. Ya bunun fikir ayrılığı mı olur kardeşim? Sağ olsun canım ablam hayatımda en çok cesaretimi toplayıp karar verdiğim zaman, tüm her şeyi mahvetti. Sabaha kadar ağladım. Uyandığımda gözümün ne kadar şiş olduğunu anlatamam. Okula gidemedim 3 gün.
Neyse, 1 yıl önce, 15 yaşındayken ablam, İmam Hatip’ten ayrılıp benim okuluma nakil aldı ve sınıfındakiler onun aklını bayağı bozdu. Okulunu değiştirip açılmaya karar verdi. Nedenini sorduğumda, düşünceleriyle örtüşmediğini ve rahat olmak istediğini söyledi. Ben o an ciddi yıkıldım, ama emin olun ona en büyük desteği ben verdim. Çünkü benim şu an cesaret edemediğimi onun başarmasını istedim. Onun aksine, şimdi herkesten çok açılmak istiyorum. Dışarıya belli etmesem de ailem kızar. 1-2 gün sonra çalışır, ama her gün yeri geldiğinde annem yüzüme vurur. Çünkü 2 kızı da açıldığı için akrabalara ne der diye düşünür. Neyse, zaten istesem de açılamam. İki yıl önceki cesaretimi, isteğimi ve yaşımı düşündüğümde, daha iyi olurdu. Şimdi herkes kaç yaşında gelmişsin diye baskı kuruyor. Biliyorum saçma ama hiç her konuda kendine güvenen ve cesur biri değilim. Muhtemel yurt dışına gidip tüm ailemle bağımı kesince böyle bir şeye cesaret edebilirim.
“Ama benim hiçbir zaman düşüncelerimle uymadı ki kafamdaki örtü” için bir yanıt
Ben de geçen sene senin gibi düşünüyordum. Başka şehre gidip acilirim ve onlar da kabullenmek zorunda kalırlar diyordum. Ama önüne bazen engeller çıkıyor ve yapamıyorsun işte. Erteleye erteleye içinden çıkılmaz bir hal alıyor. En iyisi yapabildiğin en kısa zamanda yapmak. Çünkü büyüdükçe şu zaman yapsam olurdu ama şu an çok geç diyorsun. Böyle diye diye tüm yaşamını böyle geçirme bence. Çünkü 30 yaşına geldiginde bu saatten sonra açılamam kafasına girersin ve gençliğine, güzelliğine yazık olur