4. gelişim buraya. Sabrımı o kadar zorluyorlar ki… Eskiden sadece başımı açmak istiyordum, şimdi dinlerinden nefret ediyorum. Yaklaşık iki yıldır başörtüsünü boynum açık kalacak bir şekilde yapıyorum. Topuz da yapmıyorum ve bu yüzden de garip erkeksi bir tarza büründüm. Eski benden eser yok. Saçlarımı açmama izin vermedikleri için tarzım bu şekilde. Buna şükretmeleri gerekirken eleştirip dalga geçiyorlar. Saçlarımı düzenli olarak kesiyorum. Normal bir başörtüsü yapmamak için toplanmayacak şekilde kestiriyorum. Nefret ediyorum bu durumdan. Ya var ya ben, eskiden yani, küçükken çok mutluydum. Böyle sevgi dolu tatlı bir kızdım. Hem saftım hem salaktım. Düşünme, sorgulama denen hiçbir şey yok. Bu şekilde olunca sevmişlerdi beni. Şimdi ise nefret ediyorlar. Annem her sabah hakaret ve beddua ederek beni uyandırıyor. Gittim son model, aktif gürültü engelleyici özelliği olan kulaklık aldım, sırf annemin bu hakaretlerini duymamak için.
Bakın ben üniversite son sınıftayım. Çok güzel bir mesleğim var elimde. İleride sözü geçen bir kadın olacağım. Ama şu yaşadıklarıma bakın işte. Psikiyatrik ilaçlarla ayakta duruyorum. İyice içime kapandım. Lanet olsun bu okulu tekrardan online yapanlardan. Şehir dışında yine ailemden tehdit alıyordum, ama yanımda olmadıkları için saçlarımı özgürce açabiliyordum. Ne geçiyor ellerine böyle yapınca? Cihat mı ediyorlar? İslam mı kazanıyor? Ben size söyleyeyim. Bir bok yaptıkları yok. Tek başardıkları şey, İslam’dan nefret eden, doğacak çocuklarını hatta soyundan gelenleri dinsiz olarak yetiştirecek bir kadın. Kendi topuklarına kurşun sıkıyorlar. Kızlarını zorla kapattılar ya, şimdilik gülüyor yüzleri. Neyse kızlar, biz onların kaybettiğini, hem de büyük kaybettiklerini biliyoruz. Zorla güzellik olmuyor.