Merhaba, kapanma hikayem İmam Hatip Lisesi’ne gideceğim yaz, annemin “Hadi gel, sana tunik ve şal alalım” gibi cümleleriyle başladı. Lisede kapalı olmamı istiyorlardı. Ben de bana kendi istekleri ile kıyafet alacaklar diye heyecandan yerimde duramıyordum. Normalde ben isterim, onlar beni kale almazlar. Israr ettikten sonra belki alırlar, o da çok nadir. Bana güzel bir kot tunik ve kaliteli kumaştan bir şal alındı. Bu arada eğer size pek bir şey alınmayan, kıt kanaat geçinen bir ailedeyseniz, bu sizin için büyük bir olay. Ben onları giymem için kapanmam gerektiğini de biliyorum, ama kapanmak istemiyorum. O süreyi uzattıkça uzatıyorum.
Lisenin ilk günü, babam beni aradı. Yeni okulumun ilk günü çok heyecanlıydım. Bana “O başörtüsünü takacaksın, beni el aleme rezil etme.” dedi. Ben ağlıyorum, ama korkuyorum ve takıyorum da. Öyle başlıyor kapanma serüvenim. Annem de buna sesini çıkarmıyor, işine geliyor daha doğrusu. Sonra çıkarmak istiyorum uzun bir süre. Bunu kendime dahi söylemiyorum. Daha sonra dışarıdan bakıldığında ben ben olarak gözüksün, başörtümle belli bir kalıba koyulmayım, belli bir düşünceye hizmet ediyor gibi gözükmeyim istedim. Kendime bunu itiraf edince bitmiyor aslında, esasen her şey daha yeni başlıyor.
Anneme söyledim. Annem ilk olarak tepki vermedi ve şaka yaptığımı düşündü. Ciddi olduğumu söylediğimde ise ciddiye almadı beni. Ona çeşitli sorular yönelttim, işte “Ben çocuğumun yanmasını istemem” gibi ifadeler kullandı. Ailemin beni bir şarta bağlı olarak sevdiklerini düşünüyorum. Hatta genel olarak sevdiklerini düşünmüyorum da. Bu da olmasa ne olur, bilmiyorum. Hiçbir ekonomik özgürlüğüm vs. hiç yok zaten. Babama söyleyemedim bile, korkudan. Annem de söyleyememiştir aynı sebepten. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum.