Boş Zamanın Kutsallığı, Virginia Woolf ve Duman Adamlar: Momo Masalını İnceliyoruz

Boş Zamanın Kutsallığı, Virginia Woolf ve Duman Adamlar: Momo Masalını İnceliyoruz

Momo benim gözümde en başarılı modern masal olabilir. Henüz daha çocukken okuduğumda benim için çok şey ifade etmişti. Üstelik Momo’nun hikayesinde, Dorothy ve Alice gibi evinden uzaklaştığı, hayal kurduğu ve bireysel bir maceraya atıldığı için yazar tarafından cezalandırılan bir kadın karakter yok.

İlk başta Momo’nun kim olduğuna bakalım. Momo tek başına bir tiyatro harabesinde yaşayan küçük bir kızdır. Bölge halkı Momo’yu çok sever ve ona orada bir kulübe yapar. Momo’nun muazzam bir yeteneği vardır. İnsanları o kadar iyi dinlemektedir ki bölge halkı sürekli Momo ile vakit geçirmek ister. Ama gerçek hayat bu kadar masum ve güzel değildir. Bir gün bölgeye Duman Adamlar denilen bir grup adam gelir. Bu adamlar bölge halkına hayatlarını nasıl boşa geçirdiklerini, zamanlarını nasıl boş işlere verdiklerini anlatırlar. Yaptıkları hesaplamalarla, mesela Momo ile geçirdikleri vakti ele alara veya oturup kitap okudukları vakitleri ele alarak kısacık hayatlarında kaybettikleri vakitleri bölge halkına anlatmaya başlarlar. Momo artık yalnız kalmıştır ve bu nedenle Duman Adamlar ile savaşmak zorundadır. Boş zamanın kutsallığı için! Duman Adamlar elbette kapitalizmin temsilcileridir. Bölge halkı Duman Adamlar’ın tavsiyeleri ile tasarruf etmeye başlar ve daha çok daha çok çalışırlar. Artık herkes robotlaşmıştır.Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmini izlemediyseniz işte tam olarak bu film Duman Adamlar üzerine. Tavsiye ederim. 

Boş zaman üzerinde uzun uzun konuşulması gereken bir konu, çünkü Momo’nun hikayesinde olduğu gibi tüm kadınların başında Duman Adamlar olduğunu düşünüyorum. Boş vakit nedir biraz bunun üzerinde duralım. Düşünürsek, bütün vakitler aslında boş değil midir? Değildir. Kendi inşa edilmemiş rızamız olmadan yaptıklarımız çoğu zaman günümüzün çoğunu kaplar. Yapmak zorunda olduklarımızı çıkardığımız zaman gerçek arzularımız ve isteklerimiz ortaya çıkar. İşte o zaman kendimize, ben şu an bunu yapmak istiyorum, deriz. Yapacağımız şey ne olursa olsun, isterse boş boş tavana bakmayı seçelim, bu seçim bizimdir. Bu nedenle boş zaman çok kıymetlidir. Kadınların da çoğu zaman sahip olmadığı bir şeydir.

Bakım emeği, yani bir insanın herhangi bir insana ya da insanlara verdiği her türlü bakım davranışıdır. Çocuk olabilir, koca olabilir, yaşlı olabilir, engelli olabilir… Evli ve çocuklu bir kadının mesaisi yoktur. Koca günde belirli bir saat çalışır ve eve gelir. İşte bu noktada Momo’da kutsallaşan boş zamana sahiptir. Kadın ise bakım verdiği kişiyi bırakamaz. Belki çocuğu ya da bakımını yaptığı hasta uyuduğunda kendine birazcık da olsa vakit ayırabilir. Yine de evden ayrılamaz. Yalnızca uyuduğu zamanlarda huzur bulabilir ve tabii ki eğer uyumaya fırsat bulabiliyorsa. Bunun yanında kocasının da bakımını üstlenmiş durumdadır. Koca, fiziksel engeli varmışçasına temel ihtiyaçlarının karşılanması için karısından hizmet bekler. Bu haliyle çocuktan, engelliden veya yaşlı hastadan çok az farkı vardır. 

Momo’nun bölgesinde yaşayan insanların başına gelen de bu olmuştu işte. Doğduğumuz andan itibaren etrafımız Duman Adamlar ile dolup taşıyor. Babamız, annemiz, toplum, okul bize kadın olduğumuzu ve kadın olduğumuz için belirli rollerimiz ve sorumluluklarımız olduğunu anlatıyor. Erkek kardeşlerimiz ise kutsal boş zamanın tadını çıkarırken, Duman Adamlar onlara uğramıyor. Boş zaman deyince elbette aklımıza hemen Virginia Woolf geliyor. Kendine Ait Bir Oda’da da metaforik olarak boş zaman üzerine bir okuma yapıyoruz. Kendimize ait bir zamanımızın olmaması, zamanlarımızın Duman Adamlar tarafından çalınmış olmasının sonuçları çok ağır. Dünyadaki mülkiyetin çok azı kadınlara ait. Kadınlar hayatlarını bu sorumluluklara verirken, erkekler mülk ediniyor, birikim yapıyor ve hayatlarını garanti altına alıyorlar. Sonra ne mi oluyor? Çıkıp “Benden nafaka isteyemezsin!” diyorlar. Öylese bu insanlara şöyle cevap vermeliyim. “Para vermiyorsan, zamanımı geri getireceksin!” 

Ev içi emeğin, ücretsiz ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine bağlı bir iş olması da içimizdeki Momo’yu dışarıya çıkarmamızı engelliyor. Oysa orada bizi dinleyen ve “Bırak evi bok götürsün.” diyen bir Momo olduğuna eminim. Burada çok ciddi yanlışlıklar ve halk ihlalleri olduğunun farkına varan bir Momo olduğuna eminim ve özellikle Duman Adamlar ile savaşacak gücü olan bir Momo olduğuna eminim. Boş zamanlarımızı Duman Adamlar’dan söke söke aldığımız bir gelecek diliyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir