Oz Büyücüsü kitabını belki okumuşsunuzdur ya da belki de filmini izlemişsinizdır. Çoğu zaman böyle filmleri üzerinde çok düşünmeden izleriz. Nihayetinde bu bir çocuk filmidir, oysa masallar aslında büyükler için yazılmıştır. Daha doğrusu söylenmiştir. Oz Büyücüsü de diğer bütün masallar gibi yazarı belli olsa da yetişkinler için yazılmış bir masaldır. Eğer Oz Büyücüsü’nü izlemediyseniz ya da okumadıysanız kısaca bahsedeyim. Dorothy bir yetimdir. Teyzesi ve eniştesi ile yaşamaktadır. Yaşadıkları yer Amerika’nın bozkırlarında bulunan Kansas’tır. Belki Kansas’ı bilmiyorsunuzdur. Kansas Amerika’nın muhafazakar bölgelerindensir. Oz Büyücüsü kitabında Dorothy’nin teyzesi, eniştesi ve hatta yaşadığı her yer gri olarak tasvir edilir. Üstelik Dorothy’nin teyzesi hiç gülmüyordur. Aslında gençken gülüyormuş, fakat coğrafya gözlerindeki ışığı almış. Artık o da griyi olmuş. Eniştesi Henry ise hiç gülmezmiş. Sevincin ne demek olduğunu bilmezmiş. Ciddi ve katıymış. Sürekli çalışırmış.
Dorothy’nin bir tek köpeği Toto griyi değilmiş. Eğer filmi izlediyseniz ya da kitabı okuduysanız Toto ve Dorothy arasındaki bağı bilirsiniz. Aslında çoğu sorunu çözen ve aynı zamanda Dorothy’nin başını belaya sokan Totodur. En kritik anlarda Toto Dorothy’nin ellerinden kayıp gider veya başını belaya sokar. Ya yeni arkadaşlar edilmesini sağlar ya da sorunlara çözüm bulur. Zaten hortumla birlikte Oz diyarına gidebilmesini sağlayan şey Toto olmuştur. Peki Toto’nun bu masaldaki işlevi nedir? Aslında Toto Dorothy’nin dinmek bilmeyen merakı ve özgür olma isteğidir. Daha masalın başında henüz Dorothy Oz diyarına gitmeden Em teyzenin Dorothy’nin kahkahasından aslında rahatsız olduğundan bahsedilir.
Şimdi durup kendinize sormanızı istiyorum. Siz bu hikayenin neresindesiniz? Kansas‘tan ayrılan Dorothy Oz diyarında pek çok kötü ve güzel olay yaşar ve masalın sonunda eve gitmek için eve dönmek için çırpınır. Oysa Oz diyarıü rengarenktir. Kansas gibi gri değildir. Üstelik bu Oz diyarında kahramandır, çünkü bazen dönmek isteriz. Bazen bizi renklerimizle kabul etmelerini istediğimiz gri sevdiklerimizden onay almak Oz diyarında kahraman olmaktan daha değerlidir.
Dorothy’nin eve dönmek için kırmızı ayakkabılarının arkasına üç kere vurması ve üç kere ev gibisi yok ev gibisi yok ev gibisi yok demesi gerekir.
Daha bu yazının başında size ne söylemiştim bütün masallar yetişkinler için söylenir ya da yazılır. Dorothy’nin hikayesinden çıkarılacak sonuç evinizden fazla uzaklaşmamanız gerektiğidir ve gri de olsa o ev sizin evinizdir.
Oysaki gerçek hayatta bütün hayatı gri hoşnutsuz mutsuz sert yalnız çocuklar her zaman kendi Toto’larının peşinden giderler ve gitmelidirler de. Birileri bizim kanatlarımızı kesmiş olabilir, ama uçmak için bir hortum bekleyebiliriz ve merak etmek için Toto’nun peşinden gidebiliriz. Yaşadığımız yer gri hoşnutsuz kederli ve ruhsuz olsa da. Şunu unutmayın ki Dorothy yolculuğunda pek çok dost edindi ama aynı zamanda daha yolculuğunun en başında evini bir cadının üstüne düşürerek büyük bir krizin içinde kaldı ve düşmanlar edindi. Eğer edindiği dostlar olmasaydı cadıyı asla yenemezdi. Yani şöyle diyebilir miyiz, mücadele ederken Dorothy de yalnız yürümedi ve fakat aklının bir köşesinde Kansas’ı özleyerek. Kansas’tan çıkmak kolay olabilir, yalnız yürümeseniz de içinizden Kansas’ı çıkarmak çok zordur.